Cüneyt Arkın'ın torununun Exxen’deki filmi!

Yeyşilçam’ın usta oyuncusu Cüneyt Arkın’ın torunu Zeynep Cüreklibatır da oyuncu olarak yer aldığı Exxen için çekilen “Kovala” filmidir. Filmde Stabil ismiyle bilinen rapçi Dağra Solmaz’ın kardeşini oynayan Zeynep Cüreklibatır, ilk oyunculuk denemesinde övgü topladı.

Hande Soral, Melis Sezen ve Ozan Akbaba’nın da rol aldığı filmi çok beğendiğini belirten Cüneyt Arkın bir paylaşım yaparak, “Torunum Zeynep’in ilk filmi ‘Kovala’ Exxen’de yayına girdi. Çok güzeldi, herkesin emeklerine sağlık.” demiş.

(0) (0)
rekeygen 22.09.2021 10:05

Bir Başkadır dizi müziği

Netflix yapımı Türk dizisi Bir Başkadır'da fon müziği olarak kullanılan eski Yeşilçam müziği dinleyeni alıp yıllar öncesine götürüyor. Jean Musy - Clair De Femme aynı zamanda 1979 tarihli Cünety Arkın filmi "Mahkum"da da kullnaılmış. Film Müziği müziğini dinleyip de Cüneyt Arkınlı Kadir İnanır'lı o güzelim filmleri hatırlamamk mümkün değil.

(0) (0) Sponsorlu
tivitrend 07.12.2020 21:02

Ertuğrul Özkök'ün anlattığı Cüneyt Arkın'ın don sorunu

Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök'ün köşesinde aktardığı Cünety Arkın ile ilgili don gerçeğidir. (bkz:link) Üniversite yıllarında bir kız arkadaşı Cüneyt Arkın'ın iç çamaşırlarını görünce fena halde gırgır geçmiş. Cüneyt Arkın çok fena bozulmuş, çok ağırına gitmiş, çok utanmış.

Ünlü oyuncu iddiaya göre gençliğinde yaşadığı bu sorunu, şöhret olduktan sonra kendine sürekli yeni iç çamaşırı alarak aşmış.

408" />

(0) (0)
bugrakapan 28.08.2020 12:50

Türkan Şoray'dan; Cüneyt Arkın'a sakın gözlerine bakma çarpılırsın cevabı

Nişantaşı'nda gazetecşlere yakalanan Türkan Şoray'a Cüneyt Arkın'ın "Bana çekimlerde 'Sakın Türkan'ın gözlerine bakma, çarpılırsın' demişlerdi" Sözü hatırlatılında verilen efsane cevaptır.

Şoray, konuyla ilgili, "Cüneyt beni onure etmiş, sağ olsun. Bu onun güzelliği. Evet ben sırf o yüzden gözlük takıyorum" şeklinde konuşmuş.

(0) (0)
gabrielle 24.08.2020 09:09

Bir politik film figürü olarak Komiser Cemil

Melih Gülgen-Cüneyt Arkın işbirliğiyle gerçekleştirilen  ulusalcı-millici düşünce akımından fazlasıyla etkilenen ve izler taşıyan (Cemil-Adalet-Cemil Dönüyor) üçlemesinindeki komiser karakteridir.

Cemil çekildiği yılların politik ortamının ürünüydü. Yönetmen Melih Gülgen de o koşullarda politik bir polis filmi çekmek istiyordur. Cüneyt Arkın’la ortak çalışmasından hem Komser Cemil (Adalet filminde Komser Kemal) hem de polis-adalet üçlemesi doğar.

Polis Cemil, ülkesini sömürgeleştirdiğine inandığı Amerika’nın, yerli işbirlikçilerinin, kirli işlerin arkasındaki büyük patronların karşısındadır; onlarla “adalet Savaşçısı” ve bir “vatansever” olarak mücadele eder. 

Cemil filmindeki bir sahnede Komiser Cemil "Polis nedir?" sorusuna cevap verir: "Politikacıların kendi emelleri için kullandığı bir sürü mü? Aylığı karşılığı, özgürlük isteyenleri kovalayan hükümet gücü mü? Yoksa emekçinin karşısında iktidarın memuru mu? O, bir bahtsızlık karşısında halkın suçladığı ilk bahtsız insandır. Aslında o halkın umududur, halkın adalet anlayışıdır. Halk onun kişiliğinde tüm devleti görür. Bir ülkede polis çirkin oldu mu, o ülkede hiçbir şey güzel olamaz." (bkz:link)

(0) (0)
irfans 25.07.2020 11:26

Cüneyt Arkın'ın Kuruluş Osman dizisine katılması

ATV'de Burak Özçivit'in başrol oynadığı Kuruluş Osman dizisine yapılan bomba transferdir. Türk sinemasının usta sanatçısı Cüneyt Arkın yeni sezonda Aksakallıların reisi olarak dizide olacakmış. Sağlığı inşallah elverir de konuk oyuncu gibi değil uzun soluklu kalır dizide. Özlemişiz kara murat'ı.

(0) (0)
Morrison 19.07.2020 16:55

Çekimleri sırasında Cüneyt Arkın'ın ölümden döndüğü film

Yeşilçam'ın usta oyuncusu Cüneyt Arkın'ın ilk kez açıkladığı ayrıntıdır. 1977 yapımı ‘Adalet' filminin çekimlerinde ölümden döndüğünü şöyle anlatmış:

"Sanırım Adalet filmi çekimiydi. Balkonda çekmemiz gereken tehlikeli bir sahne var. Balkonun duvarına çıktım, sahne başladı. Bir anda ayağım kayıp aşağı düşerken korkuluklara tutunduğum an böyle yansımış kameraya.”

 

(0) (0)
bashQan 06.07.2020 16:19

Şoray Uzun'a verilen Nasreddin Hoca olma görevi!

TRT'nin efsane nostalji dizisi Seksenler'de büyük bir beğeni toplayan Şoray Uzun, 5-10 Temmuz’da gerçekleştirilecek 61’inci Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenlikleri’nde Nasreddin Hoca’yı canlandıracakmış.

Taklikleriyle benim de karnım ağrıyıncaya kadar kendisine güldüğüm Şoray Uzun'un Cüneyt Arkın, Kadir Savun vb. taklitleri enfes ve muhtemelen Nasrettin Hoca'yı da aynı mükemmelikte canlandıracaktır.

(0) (0)
eh iste bilemiyorum 04.07.2020 15:22

Cüneyt Arkın'ın duygulandıran Müniz Özkul anısı

Yeşilçam'ın usta ismi Cüneyt Arkın'ın sosyal medyada takipçileriyle paylaştığı bir set anısıdır. Münir Özkul'u ağlattığını söylediği bu anı, okuyanları da duygulandırıyor:

"Filmde ben yoksul bir gençtim. Gönül Yazar zengin bir kızı oynuyordu. Kırmızı, spor, üstü açık bir arabası vardı. Film çekimleri dışında beni yanına oturtur, gezerdik. Sinema oyunculuğuna yeni başlamıştım. Aldığım üç beş kuruşla, borçlarımı kapattığımdan, aslında filmde olduğum gibi hayatta da yoksuldum. Genç, güzel, şöhretli bir kadın yanımda kırmızı spor araba altımda bir hayali yaşıyordum. Tahta kulübenin önünde Gönül Yazar’la bir sahnemiz vardı.

Münir ve Tanju da dert ortaklarımızdı. Sahne, Gönül Yazar’ın ısrarlı sorunlarıyla başlıyordu. Ben az konuşan, asla kendini açık etmeyen bir kişiliktim. Ama bir yerde Gönül Yazar öylesine can evimden vuruyordu ki, ister istemez yaralı yüreğimi sonuna kadar açtım.

O an aylarca süren bostan bekçiliğinde yaşadığım korkunç, yalnızlık, dost köpeklerim, vefalı sıpam, asla genç kızlıklarını yaşayamayan ablalarım, elleri nasırlı anam, kamburu çıkmış babam. Açlıklarımız, toprağı kazıp çıkardığımız acı köklerle karnımızı doyurmaya çalışmalarımız, cehalet, yoksulluk, çaresizlik, açlık işte bunları tek tek yaşayarak konuşmaya başladım.

Senaryodan çıkmış artık düpedüz kendimi anlatıyordum. Çıt yoktu. Set etkilenmişti. Gözyaşlarımı silip sustum. Kamera da sustu. Münir Özkul bir garip kalktı, içeri girdi. Onu takip ettim. Pencere kıyısına oturmuştu. Yüzünde deniz vardı. Ağlıyordu. Yanına oturdum. Elini tuttum.

Öteki eliyle beni sardı. ‘Kardeşim’ dedi. ‘Sen ne korkunç acılar çekmişsin, nasıl dayandın, nasıl yaşayabildin. Ben nasıl bir hayvanım ki, birazcık olsun sezmedim.’ Başımı omuzuna koydum. Çocuğuna yaptığı gibi, kocaman bir merhametle, usul usul saçlarımı okşadı..."

(0) (0)
trin 11.06.2020 14:43

Cüneyt Arkın’dan yıllar sonra gelen Türkan Şoray itirafı

Yeşilçam'ın efsane jönü Cüneyt Arkın, sosyal medya hesabından Türkan Şoray ile çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak, Sultan'ın gözleri hakkında şaşırtan bir yorum yapmasıdır.

Cüneyt Arkın, Instagram hesabından yaptığı paylaşımla dikkat çekmiş. Türkan Şoray’ın gözleri ile ilgili bir anısını anlatan Arkın, meğer bir süre Türk sinemasının Sultan’ının gözlerine hiç bakamamış, çünkü ona “Gözlerine bakma ölürsün” demişler…

O döneme ait anısını anlatan Arkın, Şoray’ın gözlerine nasıl baktığını, nasıl çekim yaptıklarını şöyle anlatmış;

(0) (0)
nusrett 06.06.2020 12:17

Hem Cüneyt Arkın hem İbrahim Tatlıses'i seslendiren adam: Esen Günay

Yeşilçam'da Cüneyt Arkından Tarık Akan'a, Aytaç Arman'dan İbrahim Tatlıses'e pek çok kişiye sesini veren usta seslendirme sanatçısı ustad Esen Günay'ı rahmetle anıyoruz.

(0) (0) Sponsorlu
tivitrend 13.05.2020 10:08

Cüneyt Arkın'ın şehitler için ağlaması

Türk sinemasının usta sanatçısı Cüneyt Arkın'ın İdlib'de şehit olan 34 askerin ardından yaptığı duygusal paylaşımdır. Şehit düşen askerler için “Canlarım, kınalı kuzularım” mesajıyla paylaştığı videoda “Nice cennet vaatleriyle, krallıklar, imparatorluklar, dünyanın bütün servetleri karşılamaz sizin fedakarlıklarınızı. Sizler benim kahramanımsınız” ifadelerini kullanıyor gözü yaşlı şekilde.

Gerçekten duygulanmamak elde değil. Acıyı yüreğinde hissettiği o kadar belli ki...

(0) (0)
ibo3825 01.03.2020 11:31

Cüneyt Arkın'ın bayrak yırtan Yunanlı terbiyesize verdiği cevap!

Brüksel'de düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nun "Yunan Adalarında İnsani Durum" başlıklı oturumunda, Türkiye'nin her istediğini yaptığını ve Yunanistan'a akın akın göçmen gönderdiğini savunan Yunanistan'ın aşırı sağcı Altın Şafak Partisi'nin eski üyesi bağımsız AP milletvekili Ioannis Lagos, büyük bir provokasyona imza atarak Türk bayrağını yırtma küstahlığında bulununca (bkz:linkCüneyt Arkın'ın kendisine sosyal medadan bir videoyla verdiği cevaptır.

(0) (0)
kingshadow1974 30.01.2020 15:37

Kışın izlenebilecek en iyi Türk filmi: Buzlar Çözülmeden (1965)

Sanırım çekim imkanlarının zorluğundan ve biraz da oyuncuların kaprislerinden olsa gerek Türk sinemasında bgol karlı kışlı film görmek pek de mümkün değil. Hiç yok denemez elbet Nuri bilge Ceylan’ın Kış Uykusu ve Özhan Eren’in 120 filmleri gibi filmler var ama bunlara çok da kış temalı demek mümkün değil. Hele hele Cüneyt Arkın, Tarık Akan vb. oyuncuların Yeşilçam için oynadıkları Bolu – kartalkaya kayaklı şömineli filmlere hiç değinmeyelim şimdi.

Tarık Akan’ın 1984 yapımı Derman ve Kadir İnanır’ın 1984 yapımı Katırcılar filmleri bir nebze olsun kışı bize hisettirmişlerdir elbet bana göre bu iki filmin de hakkını yemeden bu konuda beni en çok etkileyen filmi paylaşmak istiyorum sizinle. 

Kemal Sunal’ın 1986 yapımı Deli Deli Küpeli filmini hatırlayanınız olacaktır. Benim bu başlıkta tavsiye edeceğim film işte bu filmin ilk versiyonu olan 1965 yapımı Fikret Hakan’ın oynadığı siyah beyaz film Buzlar Çözülmeden olacak.

Nejat Saydam'ın yönettiği 1 saat 33 dakikalık filmde; 60 ihtilalinden sonra akıl hastanesinden kaçıp yolları kar nedeniyle kapanan bir anadolu kasabasına sığınan, başroldeki fikret hakan ve yanındaki diğer karakterin kasabalı tarafından kaymakam ve jandarma sanılmaları sonrasında yaşanan trajı komik olayları anlatıyor.

"bozuk düzeni akıllılar değil, deliler düzeltebilir ancak" mottosuyla işlenen hikayede kasabada dönen tüm düzen çarlarına çomak sokan 2 deliyi kasabalı bir yandan kahrama yaparken 2 delinin ise 2 derdi vardır. Birincisi kasabadaki sömürüye son vermek ikincisi isi tüm buınları köyün sistem ile bağını koparan karlar erimeden önce bititrebilmek.

Film gerek Ali Şen gibi güçlü yan rolleriyle gerekse iliklerinize kadar hissedeceğiniz 1965 Türkiye'sinin çetin kış ortamıyla bu soğuk kış günlerinden sıcak bir çay ve kahve ile sizi alıp bambaşka bir diyara götürecek.

Unutmayın: Deliliğin İktidarı Buzlar Çözülene Kadar... 

(0) (0)
necodet 16.01.2020 14:46

İş felaketleri ve işçi direnişlerini anlatan filmler

301 kişinin yaşamını kaybettiği Soma Maden Kazası ile birlikte toplumsal hafızamıza kazınan iş kazaları ve gerek kaz öncesinde gerekse sonrasında her ne kadar yetkili merciler için bir şey değişmemiş de olsa toplum olarak işçilerin hak arayışı mevzularına bir nebze de olsa kulak kabartmış durumdayız. Senaryosunu Vedat Türkali’nin kaleme aldığı, yönetmenliğini Ertem Göreç’in yaptığı 1965 yapımı Karanlıkta Uyananlar ve Yönetmenliğini Yavuz Özkan’ın yaptığı Cüneyt Arkın'lı Tarık Akanlı 1978 yapımı Maden filmlerinin de içinde yer aldığı iş kazaları ve işçi direnişlerini anlatan birbirinden çarpıcı filmler.

(0) (0) Sponsorlu
tivitrend 13.01.2020 14:43

Yeşilçam'dan unutulmayan komik replikler

Yeşilçam'ın dillerek pelesenk olmuş replikleri vardır. Türkiye'de bu filmlerle büyüyüp de bu repliklere hakim olmayanın sayısı yok denecek kadar az. Bu başlıkta Yeşilçam'ın akıllara kazınmış en komik ve absürt repliklerini göreceğiz.

Durdurun Uçağı İniyoruz!

Zeki Müren ve Türkan Şoray'ın yeteri kadar enteresan bir ikili olduğunu düşünürken olaylar daha da karmaşıklaşır. 

 

Atom Fiziğine de Profesörlüğe de Lanet Olsun

Atom Fiziğine de Profesörlüğe de lanet eden Kadir İnanır, yeni mesleğini öğrenmekte kararlıdır: Kumarbazlığı, İtliği, Hergeleliği...

 

Haçayiçi İçeko

Karbonat Erol'daki Shogun karakteri gibisi gelmedi, gelmeyecek. 

 

O.. çojuu Janim Evladım 

Piç Rıza'dan çok çeken Sadri Alışık ondan bir türlü kurtulamaz. Sonunda da küfürü basar. 

 

Hz Şaban

Oğlum sen yanlış söylüyosun.imparator neron hz şaban ile romada, ananı ,günde 1453 kere, kanunenn...

 

İstiyorum veriyor musun? 

Peki öyle olsunn  

 

Sanki apartman yöneticisi olacak pezevenk

Eğitime verilen önem o zaman da had safhadadır.

 

Oynak bi'şeyler çal 

Dattiri dat dat dattiri dat dat dattiri dat dat diii diii.

 

Parola sersem şafak 

Unutma ben bile bilmesem benide geçirmeyeceksin.neydi parola? 

 

Ölmüş olamaz

Entrika, aşk, ihtiras bir arada. 


 

Seni Döverim. Hepinizi Döverim Ulen!

Tankla tüfekle, ağır sanayi hamlenizle beklerim. 

 

Yaz Kızım 200 Torba Çimento 

Şener Şen masumca sekreteriyle çalışmaktadır aslında. Di mi?

 

Domatis, Domatis, Domatis...

Şener Şen bazı duvarları yıkar. Yine para sayesinde. 

 

Gibicibicis Marka

 İngiltere Kralı, Rahmetli Baskan Kennedy, Taçsız Kral Pele, Backenbauer, Kaleci Mayer, Nadya Komanaçi, Biricik Bardo, Fenerbahçeli Cemil.

 

Şakire çay yok 

Ne demek Şakir ulen? 

 

O Kurnadan Bu Kurnaya Çirkef Sıçramış

Hadi ordan Rukiye de Hanım ağzını yırtarım (hop hop hop)

 

Siz Doktor Değilsiiniz

Suikasti gören Cüneyt Arkın çizgisini asla bozmaz. 

 

Bülent Kayabaş'ın Dünyaca Ünlü Ölüm Sahnesi

Uzunca süre Avrupa'da gündem olan bu sahne, Türk Sineması'nın başarısıdır.

 

Orospu Olacaksa da Okumuş Orospu Olsun

Yılmaz Güney eğitimin önemine vurgu yapar; ama kimse anlamaz. 

 

Oraya Bi 10 Puan Daha Yazmanızı Rica Ediciim

Yine Mahmut Hoca kurtarır Hababam'ı. 

 

Tünelin Ucu Bombok Bi Yere Çıktı

Sen de mi kaçtın Mahmut Hoca?

 

Ey Yumurtaya Can Veren Allahım Yeşil Biberi Neden Yarattın 

Türk Sineması'nın en absürt diyaloğu olabilir. 

 

Bağırmayacaktın Anton

Artık ağzının yerini biliyorum. 

 

Burada Müslüm Denen Bi Hıyar Varmış

Deme öyle demee

 

Dayak Nedir Neden Atılır? 

Şimdi sizin aklınızda iki soru var. 

 

Zübük Seçim Vaadi

Ne kadar da zamanının ötesinde vaatler.

 

Zeki Müren de Bizi Görecek mi?

Kesin görecek. 

 

Şimdi Ben Buraya Niye Çıktım

Döneminde Süleyman Demirel'e çakmaktadır. (Görünen köy uzakta değildir)

 

Efsane Adam Büfeci Aydın

İbrahim'in böyle gereksiz sululukları vardır.

 

Aslan Kadar Aslan

Ziyaaa!

 

Sen Gelme Ulan Ayı

Ayı babaydır. İtoğluit.

 

Casus Şaban

Şaban Beeey!

 

Babaya El Kaldırılmaz, Taş Olursun Taş

Battal Gazi de olsa babadır.

 

Cüneyt Arkın'ın İlkyardım Yöntemi

Bu yöntem o filmden sonra yaygınlaşmadan yok olmuştur.

 

Fesleğen Gibi Oturturum Anlamı da Çıkar

Manası çok derin. 

 

Aganın Pokunun Üstüne Pok olur mu

Olmaz.

 

Limon mu Sirke mi?

Sirkeee! Limooon! Sirkeee! Limooon! Hala yanıtlanamamış dilemma.

(0) (0)
semafuat 02.01.2020 14:44

Az kişinin bildiği gerçek: Cüneyt Arkın’ın kopan elini doktorların dikmesi!

Şimdi okuyacaklarınıza belki inanmayacaksınız ama tamamı film veya kurgu değil %100 gerçek. Malkoçoğlu filminin çekimlerinde Cüneyt Arkın’ın elinin koptuğunu biliyor muydunuz? Ünlü oyuncunun elini ise Tıp Fakültesi’nden hocası Halit Ziya Konuralp dikmiş…

İşte elin ameliyatla dikilmesinden sonraki fotoğrafı:

Cüneyt Arkın, 2005 yılında Hürriyet’e şöyle anlatmıştı:

Malkoçoğlu filmini çekiyoruz. Benim bir sahnede saraya atla birlikte girmem gerekiyor. Camdan gireceğim. Ama cam yerine şeker kullanılıyor. Atla girince patlasın cam diye...

Atla biraz fazla hızlandım; zemin de mermer, at kaydı ve düştü. Tabii ben gayet kontrolsüz vaziyette girdim camdan ve sağ elim bileğimden koptu. El resmen camda asılı duruyor, bileğimden kan fışkırıyor. Settekiler baygınlık geçirdi.

Hemen Hayat Hastanesi’ne doğru yola çıktık. O vaziyette bile hocamı aramak geldi aklıma.Geldi hastaneye ve olaya el koydu. Ameliyat kaç saat sürdü hatırlamıyorum.Ama elimi mükemmel bir şekilde yerine dikmişti ameliyatın sonunda.

(0) (0)
ea13 25.12.2019 15:36

Haberi basılmayan Cüneyt Arkın'ın son gazete Hürriyet'ten de istifa etmesi

1976 yılı yapımı olan başrolünde Cüneyt Arkın'ın yer aldığı filmden bir sahnedir. Hürriyet'teki yöneticinin "biz bile yenilgili kabul ettik" diyor ama ya filmin adını bilmiyor ya da Cüneyt Arkın'ı hiç tanımamış. Bu arada filmin adı Mağlup Edilemeyenler'dir. Dönemini iyi eleştiren bir filmdir.

(0) (0)
canary 19.11.2019 17:38

Türk sinemasındaki Western denemeleri

Özellikle Hollywood sinema endüstrisine bir dönem damga vuran; genellikle at sırtında, kovalamacalarla dolu olan, kahramanlığı ve adaleti işleyen Western türü filmlerin Türkiye'deki denemeleridir.

ABD'nin Atlantik kıyısından içerilere, batıya doğru göç sırasındaki olaylarla başlayan yaşam tarzı ve kültürünü anlatan Western kültürü, bugün ki Vahşi Batı kavramının oluşumuna da katkıda bulunmuş, sinemanın gelişmesi ile birlikte film türlerinden biri haline gelmiştir. Bu kültür ABD vatandaşlarının giyimlerinden, edebiyatına ve hatta politikalarına kadar işlemiştir. Western kültürü; güçlünün ayakta kaldığı ancak aynı zamanda fedakarlığın ve azmin her zaman üstün geleceğini betimler. Amerikalıların kullandıkları deri çizmeler, büyük tokalı kemerler, kot pantolonlar, şapkalar, balon etekli elbiseler, uzun çuha paltolar, kunduzdan yapılmış kalpaklar bu kültürün birer parçalarıdırlar ki bu da günümüzdeki Vahşi Batı kavramını destekleyen şeylerdir. Aynı zamanda rodeo, kovboy, düello, şerif, iç savaş gibi kavramlar yanında buharlı tren, Kızılderililer bu kültürün bir diğer parçalarıdır.

Western çok çeşitli alt türlere sahip

Western filmleri de işte bu kültürden beslenir ve at sırtında geçen hikayeleri konu alır. Konusu 19. ve 20. yüzyılda ABD'nin Vahşi Batı'sında geçen Western filmleri, Sessiz film döneminin ilk günlerinden itibaren büyük bir popülerlik kazanmış ve giderek sinemanın çok geniş bir türünü oluşturmuştur. Bu türün bir çok alt türü de vardır; Klasik western (Örnek: John Ford ve Howard Hawks'ın filmleri), Müzikal western (Örnek: 1954 tarihli 7 Kardeşe 7 Gelin), Revizyonist western (Örnek: Little Big Man), Oryantal Western (Örnek: İyi, Kötü ve Tuhaf), Bilimkurgu Western (Örnekler: Westworld ve Wild Wild West), Köri Western (Hindistan menşeli westernler) gibi bir çok alt türüne ayrılır. Bu alt türlerinden biri de Türk sinemasıdır yani Yeşilçam Western'leridir.

Türk sinemasında 50’den fazla Western yapımı var

Yeşilçam Westernleri 1960'lı ve 1970'li yıllar boyunca Türkiye'de de hatırı sayılır miktarda western filmi çekilmişti. Gayriresmi olarak Yeşilçam Westernleri olarak da adlandırılabilecek bu yerli 'kovboy' filmlerinin ilki 1962 tarihli Nuri Akıncı filmi "Beş Hikaye" dir. Filmde Parla Şenol, Efgan Efekan, Hulusi Kentmen gibi oyuncular rol almışlardı. 1967'de ise bir furyaya dönüşmüş ve 7 yıl boyunca 50 kadar Türk Western filmi çekilmişti. Tamer Yiğit, Cüneyt Arkın, Ayhan Işık, Yılmaz Güney, Kartal Tibet, Sadri Alışık, Öztürk Serengil, Yılmaz Köksal başta olmak üzere Yeşilçam'ın tüm ünlü oyuncuları bu westernlerde gözükmüşlerdi. Çetin İnanç'ın yönettiği ve Yılmaz Köksal'ın başrolünü oynadığı 1971 yapımı "Çeko" filmi Anadolu'da gişe rekorları kırmıştı. (Kaynak: Wikipedia)

Western filmleri furyasından ülkemiz sineması da etkilenince ortaya bir çok film çıkmış fakat istenen başarı elde edilememiş ki sonrasında bu türden filmler çekilmemeye başlamıştı. Bu haberimizde sizlerle Yeşilçam Western filmlerinden öne çıkan bir kaçını paylaşacağız:

Hey Amigo: Beş Altın Mezar

Yönetmen: Nuri AKINCI
Kovboy Amigo'nun intikam öyküsünün anlatıldığı 1971 yılında çekilen filmin başrolünde 70'li yılların en iyi karakter oyuncularından biri olan Bilal İnci yer alıyor.

Cango Ölüm Süvarisi

Yönetmen: Remzi Jöntürk
Halk düşmanlarına savaş açan bir kovboyun öyküsünün anlatıldığı kovboy filminde Yılmaz Köksal, Oktar Durukan, Figen Say, Tunç Oral, Meral Küçükeral gibi dönemin önemli oyuncuları yer alıyor.

Zorro’nun İntikamı

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
1969 yapımı kovboy filminin oyuncu kadrosunda Nebahat Çehre, Reha Yurdakul, Danyal Topatan, Tamer Yiğit, Ahmet Turgutlu gibi isimler yer alıyor.

Çifte Tabancalı Damat

Yönetmen: Nuri O. Ergün
Safa Önal'ın senaryosunu yazdığı, Nuri O. Ergün'ün yönettiği 1967 tarihli Western temalı Türk filminin yapımcı kadrosunda ise İrfan Ünal ve Recai Akçaoğlu yer alıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Münir Özkul ve Öztürk Serengil gibi iki önemli ismin yer aldığını belirtelim.

Maskeli Beşler

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
1968 yapımı filmin oyuncu kadrosunda Erol Taş, Süleyman Turan, Yılmaz Köksal, Suzan Avcı, Selma Güneri gibi isimler yer alıyor. Filmin devamı da çekildi.

Atını Seven Kovboy

Yönetmen: Aram Gülyüz
Atını Seven Kovboy, 1974 yapımı renkli Türk Western-komedi filmdir. Filmin bir diğer adı da Red Kit Daltonlara Karşı'dır. Aram Gülyüz'ün yönettiği ve Sadri Alışık'ın "Red Kit" rolünü oynadığı film, Belçikalı karikatürist Morris'in ilk kez 1946'da çizdiği, 1958'de de René Goscinny'nin senaryolarıyla katkıda bulunmaya başladığı çizgi roman serisi "Red Kit" (Lucky Luke)'e ve bu çizgi romanın aynı adlı baş karakterine dayandırılmıştır. "Atını Seven Kovboy"un senaryosu, aynı zamanda filmin yapımcısı da olan Özdemir Birsel'e aittir. Filmin diğer önemli rollerinde Figen Han, Sami Hazinses, Ali Şen, Cevat Kurtuluş ve Kamer Sadık'nın yanı sıra Keloğlan filmlerinin ünlü cücesi Aydın Babaoğlu da oynamıştır. 

(0) (0)
interkolik 15.10.2019 18:00

Yeşilçam korku filmleri yeniden diriltiliyor!

Türk sineması Yeşilçam türlerini yeniden hayata geçiriyor. Eskinin düşük maddi imkânlarla yapılmış filmleri şimdinin üstün teknik imkânlarıyla yeniden can buluyor. Amerikan taklidi korku-polisiye türler de yerel türler olarak yeniden doğmaya devam ediyor.

Türk sinemasının türleri yemden ve capcanlı olarak aramıza geri döndü. Peki 2007 yılından itibaren senede 100’e yaklaşan film üretiminde seyircinin aşina olduğu dramatik, komedi ve sanat filmlerinin dışında başka hangi türlerde film yapılıyor?

Klasik Yeşilçam döneminin galibi melodramdır. Üretim açısından melodramı takip eden özel türler var: Macera, tarihsel ve bilim kurgu filmleri. 2OOO’li yıllarda Türk sineması yeni türler üretti mi?

Bu sorunun cevabı gişede beğenilen yeni yapımlarda gizli. Parodi, korku ve polisiye yeni türler olarak var. Melodram ise Babam ve Oğlum, 120 gibi istisnalar dışında dizilerde devam ediyor.

Komedi kendini stand-up aktör-senarist yaratıcılar ile gençlik komedileri olarak kendisini gösteriyor. Gişedeki tercihlere bakıldığında G.O.R.A., Kahpe Bizans gibi 1970’lerin Yeşilçam türlerini yeniden ele alan parodi filmlerinin milyonlarca seyirci tarafından beğenildiğini görürüz.

SİNEMADA TÜRLER ZAMAN İÇİNDE GELİŞİR

Türlerin tamım zaman içinde gelişir. Önce anlatı bakımından gişede başarılı olan filmler zaman içinde yapımcılar tarafından formüle edilerek tekrarlanmaya başlanır. Seyirci ilgisi devam ettikçe diğer yapımcılar da bu formülleri tekrarlar. En sonunda eleştirmenler bu türleri adlandırır.

Western, bilim kurgu, dedektif filmleri Amerikan sinemasında bildiğimiz kültürel kodlarla dolu türlerdir. Türleri tanımlayan ikonografik, anlatimsal, kültürel özellikler onları sınıflandırmamızı kolaylaş tınr.

Örneğin bilim kurgu türünde robotlar, uzay gemileri türü görseller ikonik, çılgın mucidin teknolojiyi yanlış kullanması türü karakter ve öykü özellikleri anlatimsal, teknolojinin mutluluk getirmediği aksine yabancılaşma yarattığı teması ise kültürel özelliğidir.

Yeşilçam sinemasında ise üç önemli tür vardır: Melodram, tarihsel- macera ve bilim kurgu. Yeşilçam sinemasında üretimin zirve yaptığı yıllara bakıldığında 1970-79 arası 2083 filmden 643’ü melodram, 8O’i tarihi ve 36’sı bilim kurgudur. 2OOO’li yıllarda ise melodram ara ara sinemada görülse de komedi filmleri ve en çok da parodi filmleri gişe yapmıştır.

Yeşilçam’ın türlerinin, ikonik ve anlatısal olarak taklit/yerelleştirmeyi kullanmasının ve modernleşmenin sorunsallarım türler üzerinden çözmeye çalışmasının iki önemli işlevi olmuştur.

Parodinin yükselişinin ardında işte bu modernizm eleştirisi yatmaktadır. Kentleşme ve sorunlarını çözümlemeye çalışan ve kadının görünürlüğünü sorgulayan melodram Arabesk ve Ömerçip gibi filmlerde kadının özgür ve bağımsızlığı vurgulanarak çökertilmiştir. Aynı şekilde teknolojik olarak geri kalma kompleksini sorunsallaştıran bilim kurgu filmine yerel anlatım ve üstün teknolojik yetkinlik ile G.O.R.A. karşılık verir. Arif Türk karakterinde Cem Yılmaz hem teknoloji ve insani olan değerlerle barışıktır hem de filmin kendisi Hollywood görsel efektlerinin teknolojisi ile baş edebilen kalitede olduğuna özellikle vurgu yapar. Kahpe Bizans ise 1923 soması ulus-devlet olma çabasında olan Türkiye’de Kara Murat, Tarkan gibi filmlerde rastlanan anakronistik etnik milliyetçilik ile alay eder.

KORKU FİLMLERİ HOLLYWOOD’DAN UYARLAMA

Tüm bu türlerin üstüne daha önce Türk sinemasında olmadığı düşünülen ama 2000 sonrası düzenli olarak seyirciye ulaşan yeni türler de eklenebilir. Sis ve Gece, Ejder Kapanı, Av Mevsimi, Behzat Ç. polisiye türünün başarılı örnekleri oldular.

Bu filmlerde toplumsal paranoya, adaletsizlikle kişisel hesaplaşma gibi temalar ön planda yer alır. Yeşilçam tarihinde suç ve polislerle ilgili filmler de oldu:

Kanun Namına (1952), Zehir Kaçakçıları (1952), İstanbul Canavarı (1953), Kör Kuyu (1957), İstanbul Macerası (1958), Kurşunum Imzamdır (1964), Fişek Necmi (1965), Tilki Selim (1966), Kızıl Tehlike (1967), Cehennem Takibi (1969), Katil Kim (1971), Babanın Arkadaşı (1972), Ölüm Yolcusu (1974), Mavi Mercedes (1977). Cüneyt Arkın ise 1970’lerin polisiye filmlerinde en çok görülen oyuncudur: Cemil (1975), insan Avcısı (1975), Cemil Dönüyor (1977), Görünmeyen Düşman (1978), Ölüm Görevi (1978), Kanun Gücü (1979), Vazife Uğruna (1986), Polis Dosyası (1989). 1980’lerde uyuşturucuya karşı savaş da polisiye filmlerin önde gelen konusu olmuştur: Beyaz Ölüm (1983), Eroin Hattı (1985), Kıskıvrak (1986).

Korku ise başka bir tür olarak yeniden öne çıkar. Yeşilçam’ın klasik dönemindeki korku filmleri Hollywood vampir ve zombi filmlerinin uyarlamalarıdır: Çığlık (1949), Drakula İstanbul’da (1953), Ölüm Saati (1954), Ölüler Konuşmaz Ki (1970), Şeytan (1974) gibi.

Yeni korku sineması ise dini korkular ve suç-günah kabul edilebilecek bir vicdani pişmanlığın maddeleşerek suçlulardan intikam alması temasını işler: Okul (2003), Büyü (2004), 2004-2007 yıllan arası Dabbe, Araf, Gomeda, Gen, Semum, Cehennem, Musallat. Bu filmlerde estetik teknik olarak Japon sinemasında gelişen ve Tan Tolga Demirci’nin değişiyle “psikanalitik olarak anne-sorunsallı doğu korku sineması”na öykünen filmler vardır. Dabbe ve Semum,

Ring ve Grudge filmlerinin estetiğini taşımakla beraber Islami öğeleri kullanarak Batı korku sinemasına alternatif, elle tutulamayan vicdani korkuyu simgeleyen ruh-cin-zebani türü varlıkların lanetiyle ilgilenir.

DİNİ SİNEMA SEYİRCİ TOPLUYOR

Dini sinema Hür Adam ile 2 milyon seyirci buldu. Dini önemi olan kişiliklerin yaşam öykülerinin estetik olarak sade anlatılan filmlerin sayısında artış olabilir. Dini sinemanın öncüleri Yücel Çakmaklı (Minyeli Abdullah), Salih Diriklik (Gençlik Köprüsü), Mesut Uçakan (Yalnız Değilsiniz), İsmail Güneş (Sözün Bittiği Yer) kültürel yozlaşma, türban sorunu, modernleşme ile hesaplaşma sorunsallarım muhafazakar açıdan inceliyor. Tam da dini filmlerde canlanma varken en şaşırtanı bir animasyon film oldu. Allah’ın Sadık Kulu -Barla, 2 milyon seyirci yakalayarak en başardı Türk animasyon filmi oldu.

Dini sinema sektörünü canlandıran bu gelişme uzun metrajlı çizgi film yapımlarına yol açacak. Oysa ilk Türk uzun metrajlı çizgi filmi Evvel Zaman içinde, banyo işlemleri için Hollywood’a gitmiş ve orada kaybolmuştu. Bugün tek tük kareleri bulunan bu film belki de Amerikaldarca sektörlerine vurabilecek olası bir darbe korkusuyla yok edddi. Bundan sonraki çizgi filmler kısa ve seyrek oldu. Tonguç Yaşar-Sezer Tansuğ’un Amentü Gemisi Nasıl Yürüdü ve Tan Oral’ın Sansür filmi deneysel örnekler arasında yer alıyor.

Yeni Türkiye sinemasında Yeşilçam’dan gelen türler yeni bakış açıları ve teknoloji de günümüze uyarlanarak gişede başardı olan filmler üretmektedir. Özellikle parodi filmleri üç klasik türü alaya alırken bir yandan da yeniden üretir. Daha marjinal kalan korku ve polisiye türler ise günümüze ait yeni toplumsal sorunsalları ekranda çözümler. Dini sinema ve animasyon ise önümüzdeki 10 ydda beklenmedik yeni açılımlarda bulunacaktır.

not: (http://panorama.khas.edu.tr'den Murat Akser'in makelesinden alınmıştır)

(0) (0)
noi 07.10.2019 11:50