Törenin, Ağaların ve Aşkın olduğu o mükemmel dizi "Sıla" orta Doğu, Balkanlar, Şili ve Peru'da oldukça fazla izlenmiş.
Zalim İstanbul'un olduğu günler sevinerek uyanırdım ama yeniden başlamasını beklerken final haberini almak çok üzdü. Umarım sezon finaliyle geçiştirirler
Yılmaz Erdoğan gibi bir üstadın filmini sinemaya para vermeden izleyebilmek gibi güzel yönleri de vardır.
1. Woman on the Verge of a Nervous Breakdown (1988)
Çılgınca bir uluslararası başarının da sahibi olan, Almodovar‘ın Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar‘ı bizi, telesekreteriyle başı belada olan, terkedilmiş aşık kadın Pepa‘yla (Carmen Maura) tanıştırıyor. Hayatının aşkı Ivan (Fernando Guillen) tarafından ilişkilerine son verilmiş ve kalbi kırık Pepa, acılarını çekmek üzere yalnız kalamayacaktır. Yakın arkadaşı genç ve flörtöz Candela, bir teröriste aşık olmuştur. Ivan’ın oğlu ise Pepa’nın Ivan’la birlikte oluşturduğu aşk yuvasını kiralamak üzere bilmeden çıkagelir. Ivan’ın akıl hastası karısı, dolu silahlarla gelip bu curcunaya katılacak son karakter olurken Ivan, yeni sevgilisi ile Stokholm’e uçmayı planlamaktadır. Ancak bu uçak, Candela’nın terörist aşığı ve arkadaşları tarafından kaçırılmak üzeredir. Sinemada kadın karakterleri her zaman mükemmel bir incelikle işleyen usta yönetmen Almodovar’ın Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar’ı, trajikomik karakterleri ve hikayesi ile kaçırılmaması gereken bir güzellik.
Demet sonuna kadar haklı bir tebrik mesajı atmak zor değil bu hiç atılmadıysa ve gidip ilk defa albüm çıkaran birine atılıyorsa bende olsam sinir olurum onca zaman emek ver taktir görme ayıptır
Bildiğim bir şey varsa o da bu kadının oyunculuğu berbat değil berbat ötesi.
Ya tam hayalimdeki televizyon valla çok güzel. Millet bundan böyle televizyonu kapatacağına komple ortadan kaldırır.