Deneyimli gazeteci, haber spikeri ve program sunucusu Balçiçek İlter, koronavirüs salgını sonrası televizyon yayıncılığının geleceğiyle ilgili görüşlerini Tivitrend'e anlattı. Tivitrend Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Altun ve editör Pelda Arkan'ın sorularını yanıtlayan Balçiçek İlter, çarpıcı yorumlarda bulundu.

Korona sürecinde bazı yayınlarının evden devam ettiğini söyleyen getiren Balçiçek İlter, bahçeli bir evi olduğu için kendisini şanslı gördüğünü, bahçeli ve balkonlu evlerin çok büyük lüks olduğunun ortaya çıktığını dile getirdi. İlter, 13 yaşındaki ikiz çocuklarıyla birlikte günlerinin nasıl geçtiğini şöyle anlattı:

“Çocuklarla birlikte yeni bir döneme adapte olmaya çalışıyoruz. Ben organize bir anneyimdir. Sanki dışarı çıkıyormuş gibi giyiniyoruz evde. Onun bir düzen olduğuna inanıyorum. Çocukların online eğitim için bilgisayar ya da tablet başına geçiyor, ben toplantılarımı yapıyorum. Üçümüz daha çok vakit geçiriyoruz. Film izliyoruz, oyun oynuyoruz. Üçümüz iç içe güzel zaman geçiriyoruz.

Bu süreç hepimize bir fırsat sundu. Bardağın dolu tarafını da görmek lazım. Zaman geçirmemiz, önceliklerimizi belirlememiz için önemli bir fırsat bu karantina günleri. İyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum.”

Balçiçek İlter çocuklarının korona sürecinin gayet farkında olduğunu, en başından beri süreci şeffaflığıyla anlattığını ve bir şey saklayarak onları panikletmediğini söyledi. İlter sabahtan akşama kadar haber izlemek yerine başka şeylerle oyalanmaya başladıklarını, o yüzden gündemlerinin sadece korona olmadığını belirtti.

Kendisi hem format hem de yapımcı kanadını deneyimlemiş biri olan Balçiçek İlter, televizyon yayıncılığını kimin yönlendirdiğiyle ilgili yöneltilen soruya şöyle cevap verdi:

“Halkı hiçbir zaman küçümsememek lazım. Çünkü gerçekten iyi bir işse alıyor hemen ve buna tepkisini çok güzel veriyor. Ama maalesef program ve dizi formatlarına kanal yöneticileri karar veriyor. Yani talepler doğrultusunda bir iş yapılmıyor. Kanal bir sürü şey sunuyor, onun içinden iyisini ya da kendine göre olanını seçiyor halk. Halkın isteğine göre sunulmuyor.”

Haber kanallarında hep aynı konukların birbirinden farklı konularda yorumcu olarak katılmasıyla ilgili gelen soruyu yanıtlayan İlter, bu tutumun haberciliği bırakmasına yol açtığını söyleyerek şu açıklamayı yaptı:

"Haberciliği bu yüzden bıraktım. Bir şey katamıyorsunuz. Konuk bile katamıyorsunuz. O dönem bunları yapabiliyorduk. Gündemimizi kendimiz belirleyebiliyorduk. Şimdi böyle bir şey yok. Yani kadın haklarında uzman olan virüs konusunda da uzman olabiliyor, aşı konusunda da. Yemek uzmanı da olur, Ramazan da konuşur o."

Genç editörümüz Pelda Arkan'ın heyecanını hissettiğini belirten Balçiçek İlter, kariyerinin henüz başlarında Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile yaptığı röportajla ilgili unutamadığı anısını da bizlerle paylaştı:

"20'li yaşlardayım. Aktüel dergisinin Ankara temsilcisiyim. Önemli gazetecilerle beraber köşke çıktık. Herkes açtı teybini. Çok heyecanlıyım, öleceğim, hakikaten öleceğim. Yaptık röportajı, çıktım. Bastım teybe, hiçbir şey almamış. Kapıya çıktım, başladım ağlamaya. Danışmanı geldi, içeri aldılar. Ben felaket durumdayım. Süleyman Bey müthiş bir adamdı. Allah rahmet eylesin. Gel bakalım sen dedi, sana özel röportaj vereyim ben dedi. Öyle bir röportaj verdi ki bırak Aktüel'i, Sabah'a manşet olmuştuk. Yapmayabilirdi de ama ne kadar önemli. Ve benim o heyecanımdan çok etkilenmişti."