Star TV'nin Güzel Köylü dizisini yeniden yayınlaması
Koronavirüs salgını sonrası insanoğlunun doğaya tahribat vermesi, ekolojik dengeyi altüst etmesi tartışılıyor. Yeniden doğaya dönüş söylemleri dillendirilmeye başlandı. Kimileri insanoğlunun açgözlülüğü, kendinden başka canlılara yaşama imkanı tanımaması yüzünden doğanın bu olanlara karşı bir yanıtı olarak görüyor koronavirüsü.
Virüsün yarasadan insana bulaştığı düşünülürse haksız da değil bunu savunanlar. İnsanoğlu doğaya hükmedebileceğini, her şeyi yapmaya muktedir olduğunu zannetti ama yanıldı. Doğayı dize getirmek mümkün değil, ona ancak itaat edilebilir. Yoksa doğa vakti gelince insanı bile yutar.
Star TV de bunu fark etmiş olacak ki, 2014-2015 yılları arasında ekrana gelen Güzel Köylü dizisini yeniden yayınlamaya başladı.
Gizem Karaca, Berk Cankat, Mehmet Ali Nuroğlu, Ahmet Mümtaz Taylan gibi oyuncuları kadrosunda bulunduran dizi her gece ekrana gelecek.
Dizide; yaşadığı talihsiz olaylar sonucunda İstanbul'dan Muğla Güzelköy'e yerleşen Gül isimli genç bir kızın gülünç ve dramatik hikayesi anlatılıyor. Dizideki Gül karakteri (Gizem Karaca) tam bir şehirli olarak yetişmesine rağmen zamanla aslında köyün çok güzel bir yer olduğunun farkına varıyor.
Doğanın kıymetinin farkına varılması için yayınlanması güzel olmuş. Tabii gece yarısı yayınlanması reyting sonuçlarına yansıyor. Dizi dün total reytinglerde 1,55 izlenme oranıyla 51'inci sırada. Eğitim seviyesi ve ekonomik alım gücü yüksek olan AB kategorisinde durum daha da kötü; 0,69 izlenmeyle 90'ıncı sırada. Yayın saati biraz daha erkene alınırsa daha çok insana ulaşır.
TRT spikerinin Sağlık Bakanı'na sansür iddiasına itirazı
TRT 1 Ana Haber spikeri Işıl Açıkkar'ın, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın sansürlendiğine yönelik çıkan haberlere tepki göstermesidir.
Fahrettin Koca dünkü konuşmasında iş insanı Murat Sancak'ın evinde koronavirüs test kiti denediği görüntüleri eleştirip gereğinin yapılacağını söyleyince TRT1'in yayını birden kesilmişti. Bu durum da haliyle sansür olarak algılandı.
Ama spiker Işıl Açıkkar buna itiraz ediyor. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda sansür olmadığını, yayın çıkış saati olduğu için canlı yayını kesmek zoruda kaldıklarını söylüyor.
Karantinayı anlatan DHA muhabirinin köpekle imtihanı
Habertürk canlı yayınına bağlanan DHA muhabiri Arzu Erbaş'ın sokak köpekleri yüzünden yaşadığı sıkıntıdır.
Rize'de koronavirüs tedbirleri kapsamında karantinaya alınan Kendirli beldesindeki gelişmeleri aktaran muhabirin üzerine birden sokaktaki köpeklerden biri atlamaya çalıştı. Ama öyle saldırır gibi değil oyun oynamak istercesine 😊
Sunucu Serap Belet de durumu fark edip olaya açıklık getirdi gülümseyerek 😊
Ece Üner'in duygularımıza tercüman olan OHAL çıkışı
Show TV Ana Haber Bülteni sunucusu Ece Üner, canlı yayında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya seslenmesidir.
Koronavirüs nedeniyle Türkiye’de vaka sayısı 3 bin 629’a can kaybı ise 75’e ulaşırken, önlemler artırılmaya devam ederken. Koronavirüse karşı önlemler kapsamında vatandaşların evden çıkmaması çağrısında bulunurken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da “Herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” açıklamasını yapmıştı. Fakat her gün işe gitmek zorunda olan işçiler, tezgahtarlar, atölyede, fabrikada ve özel sektör çalışanların nasıl kendi OHAL’ini ilan edeceği tartışma konusu olmuştu.
Dün akşam yayınlanan Show TV Ana Haber Bülteni’nde Bakan Koca’ya bu konu üzerine seslenen Ece Üner, sözlerine "Sayın Fahrettin Koca'ya açık mektup" diyerek başlamış.
Üner, koronavirüs açıklamalarının geç saatte yapılmasıyla ilgili vatandaşların bu durumdan rahatsız olduğunu iletirken, özel sektörde çalışanların, işçilerin, emekçilerin kendi OHAL’lerini ilan etmek gibi bir imkanlarının olmadığını belirterek.
İşçilerin, emekçilerin, özel sektör çalışanlarının işverene “Ben kendi OHAL’imi ilan ediyorum” diyemeyeceğini söyleyen Üner “Herkes kendi OHAL’ini yaşar yârim olmuyor, olamıyor” ifadelerini kullanmış.
Canım ablam benim ya duyarlarmı seni bilmiyorm duysalar anlarlarmı anlasalar da sallarlarmı bilmiyorm ama Allah sonumuzu hayıretsin yüzlerce insanla irtibat halinde olan onlarca iş var. Yapcak birşey yok evde kalsalar açlıktan ölecekler işe gitseler coronadan yani hertürlü tehlikede olan insanlar var.
CNN Türk spikeri Buket Güler'in canlı yayında ağlaması
CNN Türk'teki Mercek Altında programına konuk olan Doktor Mustafa Tamur'un koronavirüsle ilgili anlattıklarından sonra sunucu Buket Güler'in gözyaşlarını tutamamasıdır.
Koronavirüsün konuşulduğu sırada duygusal anlar yaşanmış. Canlı yayın konuklarından İstanbul Aile Hekimliği Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Tamur'un koronavirüse müdahale eden doktorların da tehlikede olduğunu söylerken gözyaşlarını tutamayan Buket Güler, konuşmakta güçlük çekmiş.
Söze devam edemeyeceğini ve elini de gözüne götüremediğini söyleyen spiker, söze CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova'nın devam etmesini istemiştir.
Doktorun halinden yine doktor anlıyor. Adam meslektaşları için nasıl üzülüyor. Bir de utanmadan doktorların maaşları tartışılır yıllardır. Paraya para demiyorlar diye. Doktorluğun ne kadar değerli bir meslek olduğu böyle acı olaylarda daha iyi ortaya çıkıyor maalesef. Hayat kurtarıyorlar. Canımız bir anlamda onlara emanet. Umarım doktorlara sahip çıkılır, eksikleri giderilir, güvence verilir. Hasta kurtarayım derken onlar hastalanırsa sistem gerçekten çöker. Çok ihtiyacımız var onlara. Buket abla sen de mahvettin bizi. Kendin ağladın bizi de ağlattın. Helal olsun vicdan sahibi insansın.
Sıla'nın canlı yayın kazası
Sosyal medya hesabından canlı yayın yapan Sıla, yayını kapattığını zannettiği sırada yaptığı hareketle tepki çekmesidir.
Bazı sanatçılar Koronavirüs nedeniyle takipçilerine sosyal medya üzerinden dijital konser veriyordu. Sıla da bu akıma uyan sanatçılar arasında yer aldı.
Geçtiğimiz gün yine Instagram’da canlı yayın yaparak hayranlarıyla buluşan Sıla’nın, yayını kapattığını zannedince “oh be kurtuldum” edasıyla yaptığı hareketi takipçileri tarafından izlenince olay oldu.
Rahat bir nefes alıp arkasına yaslanan Sıla, canlı yayının devam ettiğini görünce yaşadığı panik yüzüne yansıdı. Sıla yaslandığı yerden doğrularak yayını sonlandırdı. Sıla'nın yaptığı bu hareket sosyal medyada büyük tepki topladı. Bazı takipçileri Sıla'ya ''Zorla mı canlı yayın yapıyorsun?'' sorusunu yöneltmeyi unutmadı.
Ya sılacım madem zorla yapıyorsun yapma kim zorluyor seni bir iyilik yapacaksınız onuda resmen zorla yapıyorsunuz. Hoş bu iyilikte değil neyse hayranların gördü gerçek yüzünü
Ateş Kara'nın canlı yayında Çin'den gelen ilacın adını açıklaması
Korona virüsü Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Habertürk canlı yayınında Çin'den gelen ve korona virüsü hastaları için kullanılan ilacın adını açıklamasıdır.
Kara Habertürk’te Didem Arslan’ın moderatörlüğünü yaptığı Türkiye'nin Nabzı programının konuğu olmuş.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın bahsettiği Çin'den getirilen korona virüs ilaçlarıyla ilgili konuşan Kara, ilacın isminin 'Favipiravir' olduğunu açıklamış ve şu cümleleri kullanmış: “Belli noktalarda etkili olduğunu biliyoruz. Bugün kullanılmaya başlandı.”
Ateş Kara, sözlerine şöyle devam etmiş:
"Çin'de kullanılan ama dünyanın başka yerinden pek kullanılmayan, başarılı olduğunu gördüğümüz bir ilaç var. Bunun nasıl temin ederiz diye düşünürken açıkçası bir araştırma projesi gibi o ülkelerde irtibata geçilerek onlar da Türkiye'ye hemen ilettiler. Bizim elimize de bugün sabahtan itibaren geldi. İstanbul'da Ankara'da Türkiye'nin farklı bölgelerindeki illere de dağıtımı yapıldı."
"Ben burada o ilacın direkt ismini de söyleyebilirim. Satılan bir ilaç değil. Bu Favipiravir adında geliştirilmiş bir ilaç. Belli noktalarda etkili olduğunu biliyoruz. Bugün kullanılmaya başlandı. Olumlu sonuç alıp almayacağımız göreceğiz. Direkt o virüsü ortadan kaldıran bir ilaç hala yok."
Ben çok korkmaya başladım valla kitlerde ordan geliyor. İlacı da onlar öneriyor bunlar bizi kurtarıyor ayağına öldürmezlerse iyidir. En iyisi evde kalıp hiç çıkmamak herşey düzelene kadar.
Atatürk'ün iyiliğine karşı Çin'in Türkiye'ye bedava test kiti göndermesi
Günlerdir televizyon kanalarında ve sosyal medyada tartışma konusu olan, toplumu ikiye bölen iddiadır.
Sağlık Bakanlığının, koronavirüs tespiti için Çin’den sipariş verdiği 2 milyon hızlı test kitinin ilk partisi gelmiş. İlk 50 bin kitlik parti hibe olarak gönderilmiş.
Hibe olarak gönderilen ilk 50 bin kitin asıl sebebi ise Türkiye'nin 1938 yılında Çin’e 1 milyon kolera aşısı göndermesi olduğu gündeme getirildi.
Habertürk’de kitleri Türkiye’ye getiren firma hakkında bilgi de veren Muharrem Sarıkaya şunları söylemiş:
“Türkiye’ye Çin’den test kitleri gelecek. Bunlar 10-15 dakikada yüzde 90-95 oranında doğru sonuçlar veren test kitleri. 50 bin kit gelecek. Pazartesi ise 1 milyon kit daha gelecek. Ondan sonraki pazartesi de 1 milyon adet kit gelecek. Çin bu test kitlerinin üretimine yeni başladı 16 dolar olan fiyatı 4 dolara indirerek Türkiye’ye bir ayrıcalık tanıdı."
Çin’den, gelen ve Koronavirüs tespitinde kullanılan ilk posta 50 bin tanı kiti Türkiye’ye hibe olarak gönderilmesinin nedeni; Mustafa Kemal Atatürk, vefatından birkaç ay önce yaz aylarında, Çin’den gelen ‘Kolera aşısı’ talebinin karşılanması için talimat vermesidir. Atatürk’ün 1928 yılında kurduğu Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı’ndan, Çin devletine 1 milyon kolera aşısı gönderilmişti.
Yeniçağ gazetesi, Çin’e ilk kolera aşısının Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlığında gönderildiğine dair arşiv belgelerini de ortaya çıkarmış (Bkz.)
Çin sıhhat dairesince istenilen kolera aşısının gönderilmesiyle ilgili Başbakanlık arşivinde en son 27.07.1938 tarihinde imzalanmış o belge;
06.08.1938 tarihli Shunpao [Shen Bao] gazetesinin haberinde “Türkiye, Filipinler üzerinden Çin’e kolera aşısını gönderen ilk ülke olmuştur” ifadelerine yer verildiği ortaya çıkmıştır.
Ve o belge;
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise dün televizyonda canlı yayında bu konuya dair açıklama yaptı;
Sosyal medyayı ise ikiye böldü bu olay. "Çin 2 milyon kit gönderdi ücretini ise Atatürk ödedi." diyenler ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın televizyonda canlı yayında yaptığı açıklama sonrasında "Çin'den bedavaya gelen birşey yok, parasıyla alıyoruz" diyenler olarak gündemi koronavirüsten uzaklaştırdılar.
"Çin 2 milyon kit gönderdi ücretini ise Atatürk ödedi" diyen kitlenin sosyal medya paylaşımlarından bir kaç örnek;
"Çin'den bedavaya gelen birşey yok, parasıyla alıyoruz" diyen kitlenin sosyal medya paylaşımları;
Valla hayret ediyorum gündemi nasıl yine bu denli siyasete çevirip ikiye ayrıldınız pes yaaaa.. Başka dert kalmadı başka sorunumuz yok bunu mu ele aldınız? Biz salgın var ölümler artıyor vakalar çoğalıyor diyoruz ama diğer taraf tartışmaya yer arıyor.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sayesinde zaten şuanda koca bir Türkiye var. Bunu anlamayan da var anlayan da var.
Olayın özünü neden kimse görmüyor. Bundan 80 yıl önce bu devlet Türk Bilim adamlarınca millli imkanlarla aşı üretip insanlığa katkıda bulunmuş. Şimdi olsa yine yapılır. Ama bunu siyasete bağlamayın ya insanlığınızı hatırlayın. Özellikle şöyle bir zamanda böyle bir durumda bari yapmayın
Müge Anlı'daki uzmanların ekrana çıkmaması
Koronavirüsle mücadele kapsamında uygulanan 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağının ATV'de yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programını da etkilemesidir.
Programın ünlü yorumcuları Avukat Rahmi Özkan ile Prof. Dr. Arif Verimli, 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağına takılanlar arasındaydı. Bu nedenle de programa çıkmadılar.
Müge Anlı, 66 yaşındaki Arif Hoca'nın bağışıklık sisteminin çok zayıf olduğu için canlı yayına katılamayacağını anlattı.
Arif Verimli de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "66 yaşındayım. Devletimizin, Hukukun ve Sağlık Bakanımızın asla sözünden çıkmayacak insanlardanım. Muayenehanemi zaten kapatmıştım. Çalışma arkadaşlarımla evden çalışacağız. Buradan yazarım sıkılınca" dedi.
Onlar olmayınca Müge Anlı'ya iki gündür programda Adli Tıp Uzmanı Şevki Sözen eşlik ediyor.
Canlı yayında ağzına sinek kaçan spiker
Yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde özel bir televizyon kanalının ana haber bültenini sunan spiker Burhan Canbaz'ın canlı yayında başına gelen talihsiz olaydır.
Sineği birkaç kez ağzından üfleyerek atmaya çabalayan Canbaz tüm çabasına rağmen başarılı olamayınca, "Kusura bakmayın zaman zaman canlı yayında böyle şeyler olabiliyor. Stüdyoda bir sinekten kaynaklanan bir durum oldu" demiş.
EBA TV’de ne açıklıyorsun anlat geç" diyen öğretmen
Korona nedeniyle uzaktan eğitime geçen MEB'in ilk günkü yayınında montaj sırasında kesip atmayı unuttuğu çekim hatasının canlı yayına yansımış halidir.
İnançla ilgili felsefi konuların işlendiği derste, “Geçmişten günümüze bilimsel gelişmelerin iddialarına rağmen insanlığın bu ihtiyaçları giderilememiş ve inanma ihtiyacı ortadan kaldırılamamış” cümlesini kurarken dil sürçmesi yaşayan öğretmen, “Yahu ne açıklıyorsun, anlat geç” ifadelerini kullandıktan sonra, derse kaldığı yerden devam etti.
New York Valisi ve CNN spikeri kardeşinin canlı yayındaki anne tartışması
CNN sunucusu Chris Cuomo ile ağabeyi New York Valisi Andrew Coumo arasında yaşanan tatlı tartışmadır. Vali Andrew koronavirüsle ilgili gelişmeleri konuşmak için CNN'de kardeşi Chris'in sunduğu 'Cuomo Prime Time' programına bağlandı.
Koronavirüsü konuştuktan sonra spiker kardeş vali abisine "Aileyi unutmamak lazım, annemi ara" dedi. Vali de "Ben programa bağlanmadan önce aradım ve bana en sevdiği oğlu olduğumu söyledi" dedi 😂
Chris de annesinin asla öyle bir şey söylemeyeceğini buna inanmadığını söyledi 😄
BBG yarışmacılarının koronayı canlı yayında öğrenmesi
Almanya'da yayınlanan BBG programındaki yarışmacılar, küresel salgın haline gelen koronavirüsü canlı yayında öğrenmesidir.
BBG evinde kalan 13 kişi, ilk olarak Çin'in Vuhan kentinde bildirilen hastalığın ilk vakalarına dair bilgi sahibi olsa da, programın başladığı 10 Şubat itibarıyla virüsün ne kadar geniş çaplı yayıldığını bilmeyen dünyadaki az sayıda insan arasında yer alanlardır.
Köln yerleşkesindeki yarışmacılara durumun boyutlarını anlatan, Avrupa genelinde şehirlerin karantinaya alındığını gösteren ve ailelerinden mesajlar içeren bir video izletilmiş.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre emsali görüşmemiş bir durumla karşı karşıya olduğunu bilen aile üyeleri videoda neşeli mesajlar verirken, bir tanesi stokçular sebebiyle süpermarketlerde tuvalet kağıdı kalmadığından yarışmacıdan gelirken beraberinde birkaç rulo getirmesini istemiş.
Haberleri öğrenmesiyle gözyaşlarına boğulan bir yarışmacı, kameraların gerisinde oturan bir doktorun haberlere dair uzun açıklamasıyla teskin olmuş.
Seyircilerden biri, doktorun ve programın sunucusu Jochen Schropp'un, yarışmacıların erken ayrılmasına engel olmak için durumu "olduğundan önemsiz" gösterdiğini söylemiş.
Yarışmacılara haber görüntülerinin gösterilmemiş olduğu gerçeğinin sosyal medyada alay konusu yapılması üzerine program yapımcıları BBG evi sakinlerine durumu anlatma kararı almıştı. Hastalığın pandemi olarak nitelendirilmesinden bu yana programa yeni yarışmacı katılmamış.
The Independent'a açıklamada bulunan BBG sözcüsü şunları söylemiş: "BBG evi sakinlerinin sağlık ve refahı önceliğimizdir. Dışarıdaki haberlere dair bilgilendirme yapılmayacağı yönündeki olağan program formatı kurallarının bu durumda geçerli olmadığı yönünde mevcut tüm yapımları geçen hafta bilgilendirdik ve Kovid-19 salgınına ilişkin gelişen durumdan ev sakinlerini bilgilendirmelerini istedik." demiş.
Bu ne saçmalık ya bu kadar tehlikeli bir durumda bile saklayıp programı düşünüyorlar. Böyle bir ortamda hala bu kadar bir insanın kapalı bir alanda kalması resmen bir skandal.
Ulusal Kanal'ın stüdyosunun canlı yayında dezenfekte edilmesi
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in kanalı Ulusal Kanal'da yaşanan ilginç olaydır. Koronavirüs salgınına karşı televizyon da önlem almaya başladı. Stüdyolar dezenfekte ediliyor, konuk yorumcuların oturma düzeni 1,5 metre mesafe olacak şekilde düzenleniyor. Bu işlemler yapılıyor ama canlı yayında olanını ilk kez gördük.
Yeri İstiklal Caddesi'nde olan Ulusal Kanal'da sunucu Yeşim Eryılmaz haber sunarken stüdyoya Beyoğlu Belediyesi'ne bağlı temizlik görevlileri giriyor ve etrafı dezenfekte ediyor.
Canlı yayın stüdyosuna o görevlilerin habersiz girmesi mümkün değil. Zaten sunucu da söylüyor, "Bizim bunu özellikle yayınlamamızın sebebi temizliğin önemine dikkat çekmekti. Her şeyi devletten beklemeyeceğiz, uymamız gereken kurallara uyacağız" dedi. Örnek olması adına önemli...
NTV canlı yayınında gençleri kovalayan kızgın köpek!
Koronavirüs nedeniyle kent merkezlerinin tenhalaştığını göstermek üzere taksim istiklal caddesinde canlı yayına geçen NTV'de muhabirin anons çektiği sırada önce kadraja can havliyle koşan 3 genç sonra da onları kovalayan kızgın bir köpeğin komik görüntüsünün yayına yansıdığı mevzudur.
Aytaç Yalman'ın corona virüsten ölmesi ve cenaze töreni
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk'ün dün akşam KRT televizyonunda gündeme getirilen ve doğru olduğu ortaya çıkan gelişmedir. Öztürk, birkaç gün önce vefat eden eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın ölüm nedeninin koronavirüs olduğunu söyledi canlı yayında. Fenerbahçe'de spor yaparken rahatsızlanmış, özel bir hastaneye kaldırılmış ama oradakiler GATA'ya sevk etmiş. Koronavirüs olduğunu bildirmişler.
Ayrıca eşi ve kız kardeşinin de karantina altına alındığını, komutanın da sessiz sedasız annesinin yanına gömüldüğünü açıkladı. Normalde böyle önemli rütbedeki bir komutan törenle uğurlanır son yolculuğuna ama güvenlik nedeniyle sessizce defnedilmiş.
Eğer bu iddia doğruysa Sağlık Bakanı gerçekleri açıklamıyor halka. Çünkü paşa öldükten sonra Türkiye'de koronadan sadece bir kişinin öldüğünü açıklamıştı. O kişinin de Beyoğlu'ndaki bir eczane sahibi olduğunu öğrendik zaten. (Bkz.) Paşa pazar günü öldü. E o zaman ölü sayısının 2 olması gerekirdi ama salı günü bakan 1 kişi dedi. Nasıl olacak bu iş?
Saygı Öztürk MİT'çi gibi sağlam istihbarat alır, iyi gazetecidir. Çok net açıkladı adam. Bence inkar ediyor yetkililer. Gerçek sayıları saklıyorlar.
Aynı saatlerde bir başka önemli gazeteci Fikret Bila da Halk TV'de Öztürk'ün bu iddiasının asılsız olduğunu söylemişti. Fikret Bila fena patladı. Çünkü hastaneden resmi açıklama geldi.
Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Yalman'ın vefatına ilişkin yazılı açıklamada şöyle denildi:
"Aytaç Yalman'ın COVID 19'a bağlı vefat ettiği kanaati oluşmuştur." Ayrıntılar için; (Bkz.)
Canlı yayında 184'ü arayan Didem Arslan'ın aldığı cevap!
Koronavirüs danışma hattı olarak hizmet veren ALO 184'ü canlı yayında arayan Habertürk sunucusu Didem Arslan Yılmaz'ın "En yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız" şeklinde aldığı ve izleyicileri şaşırtan yenıttır.
Canlı yayında tacize uğrayan Belçikalı muhabir!
Belçika'nın Anvers kentinde, muhabirlik yapan Evelyne Boone, canlı yayın yaptığı sırada tacize uğraması ve olayın peşini bırakmayıp kendisini öpen adamın hapis cezasıyla cezalandırılmasını sağladığı mevzudur.
Yoldan geçen kendini bilmez şahıs, canlı yayın sırasında anons yapan muhabirin yanına gelerek önce selam vermiş, sonrada kameraya konuşurken bir anda Boone'u yanağından öpmüş.
Korona günlerinde yaşanan bu taciz olayından doğal olarak rahatsız olan ablayı, verdiği başarlı hukuk mücadelesinden dolayı kutluyorum.
Mısır'da ulusal bir TV kanalının korona virüsü ile röportaj yapması
Takvim genel yayın yönetmeni Mevlüt Yüksel'in Türkiye'de ağaçlarla röportaj yaptığı gibi (bkz:link) Mısır'da Ulusal bir TV kanalının canlı yayında Corona virüsü ile yaptığı röportajdır.
A haber sen bunu nasıl başka bir televizyon kuruluşuna kaptırabilirsin aklım almıyor. Eminim haber merkesindeki herkes bu konuda derin bir üzüntü içindedir :)