CHP Milletvekili Özgür Karabat'ın RTÜK'e internet üzerinden yayın yapan platformları denetleme yetkisi verilmesinin ardından Netflix'in Türkiye pazarından çekilme kararı aldığını iddia ettiği mevzudur.

RTÜK'ün internet platformundaki yayınları denetime almasının ardından yapılan ankete göre ortaya çıkabilecek ürkütücü senaryodur.

“RTÜK denetimi nedeniyle Netflix ve BluTV gibi servisleri bırakır mısınız?” sorusuna katılımcıların yüzde 78’i ‘Evet‘ demiş, yüzde 22’si ise ‘Hayır‘.

Yani artık paralı üyelik isteyen platformlar için tehlike çanları çalıyor.

Ünlü komedyen Cem Yılmaz'ın RTÜK'ün internette yayın yapan dijital platformlar Netflix, Blu TV, Puhu TV ve YouTube gibi platformları kapsayan denetleme kanunun çıkmasına gösterdiği tepkidir. Instagram adresinden paylaştığı video ile RTÜK'e gönderme yapmıştır. Yılmaz'ın "Düşkünüm Sana" yakında Netflix'te notuyla paylaştığı video şöyledir:

Star yazarı Ardan Zentürk, RTÜK'ün internet üzerinden yayın yapan Netflix, Puhu Tv gibi platformları denetlemesini sert bir dille eleştirmiş.

Zentürk, "Yayıncılığı, siyasetin dalgalarına açık bir kurumun eline teslim eder, bir de bu gücü internete yayarsanız, durum vahimdir" diyerek, "İnternet üzerinden yapılan yayınları, siyasi vesayet taşıyan bir kurul üzerinden denetlemeye kalkarsanız, kendinizi kıymet-i harbiyesi olmayan “üçüncü dünya rejimleri”arasında bulursunuz, geçmiş olsun…" ifadesini kullandı. (bkz. link)

Yayınlarını internet üzerinden yapan Blu tv, Netflix gibi yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı kanallara RTÜK tarafından denetim geleceği belirtildi.

Bundan böyle internet üzerinden yayın yapan platformların yurtiçi-yurtdışı kaynaklı olanları RTÜK denetiminden geçecek. Bu kurumların yurtdışı kaynaklı olanlarına ise Türkiye'de şirket açma zorunluluğa da eklenecek.

Yönetmeliğe göre yayınlarını internet üzerinde sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılarının RTÜK'ten yayın lisansı alması gerekiyor.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun TBMM’ye gönderdiği rapor, mafya-suç örgütü temalı televizyon dizilerinden en çok “erkeklerin” şikayetçi olduğunu ortaya koydu. Son beş yılda yapılan 21 bin 194 şikayetten 15 bin 681’i (yüzde 73.99) erkeklerden, 5 bin 513’ü (yüzde 26.1) kadınlardan geldi. Böylece erkekler, kadınlardan üç kat daha mafya dizilerinden rahatsız olduğunu RTÜK’e bildirdi. (bkz. link)

Pazartesi akşamlarının iddalı dizisi Çukur, tekrar bölümleriyle bile sevenlerini ekrana kilitlemeye devam ediyor. Ancak bu akşam dizinin müdavimleri Show TV'de dizinin tekrar bölümü yerine Hacı Bayram Veli Belgeseli ile karşılaştı. Yayın öncesinde yayınlanan RTÜK uyarısında şiddeti özendirici ve kanıksatıcı bulunduğu için Çukur dizisine ceza verildiği ifade edildi. 

Cumhuriyet Kadınları Derneği, ATV’de yayınlanan Esra Erol’un programını RTÜK’e şikayet etti. Dernek konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 5 Haziran tarihli programda 14 yaşındaki bir çocuğun yaşadığı mağduriyet dakikalarca gösterildiğine dikkat çekti. Bu durumun Cumhuriyeti Anayasası’na, Çocuk Koruma Kanunu’na, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanuna aykırı olduğunu vurgu yapılan açıklamada, “Programı yayınlayan medya hizmet sağlayıcıları hakkında hukuki, idari, cezai, mali ve sair her türlü işlemin gereğinin yapılması için, Türkiye genelinde yaklaşık 18.000 üyesi bulunan Derneğimiz adına ve tüm üyelerimiz adına şikayette bulunduk” denildi.

RTÜK'ten yapılan açıklamaya göre, Üst Kurulun son toplantısında, Jane The Virgin dizisi ‘milli ve manevi değerleri hiçe sayması, çocuk ve gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimlerine olumsuz etki etmesi’ nedeniyle ele alındı.

Eşcinsel ilişkilerin ekranlarda görülme sıklığı arttıkça çocuk ve gençlerin bu ilişkileri normalleştirmesine, duyarsızlaşmalarına ve toplumun ahlaki değerlerinin yozlaştığına kanaat getiren Üst Kurul, Fox Life kanalına en yüksek orandan idari para cezası ve program durdurma cezası kesmiş.

Kadınlar hapishanesinde geçen ve içerindeki şiddet sahneleri nedeniyle zaman zaman RTÜK ile karşı karşıya gelen dizinin yeni kanalı Netflix ekranı oldu.

Yeni kanal müjdesini dizinin başrol oyuncularından Demet Evgar, "‪Avlu yeni sezonda Netflix’te olacak: "Dizimiz Netflix Original’a satıldı. Netflix tarihinde bir ilk… Baştan itibaren yapımında bulunmadığı bir işi Netflix Original olarak almıyor, Netflix olarak alıyor. Çok gurur duyuyorum!" şeklinde duyurdu.

Açıkçası beni çok heyecanlandıran bi haber bu. Netflix dizide gelecek görmüş ve satın almış. Farklı bi yapım olduğu zaten belliydi ama bu kadarı beni şaşırttı.

Siz bu konuda neler düşünüyosunuz?

Kadına şiddet sahneleriyle sıkça tepki toplayan ATV'de yayınlanan 'Sen Anlat Karadeniz' dizisi bu kez de çocuğa şiddete yöneldi. Sözü ona senaryo gereği atı yanlış tımar eden çocuğa ceza verildiği 'çocuğun sırtının tımarlandığı' iğreç ötesi RTÜK'lük sahnedir.

İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunanlara Nazlı Çelik, "İnsan şunu izleyince ne diyor biliyor musunuz? En hafif Allah belanı versin diyor, ama yetmiyor. Emnim emniyet teşkilatının değerli mensupları en kısa zamanda yakalayacaktır bu şerefsizi." demiş. Nazlı Çelik az bile söylemiş, daha fazlasını söylese büyük ihtimalle RTÜK'ten ceza yerdi. Eline ağzına sağlık...

Çarşaftaki kan izi ile bekaret anlatımı yapılan diziye vatandaşlardan büyük tepki gelmişti. RTÜK'ten tepkiler çeken diziye ceza geldi. Yalnız ceza beklenildiği gibi bekaret konusunda gelmedi. Dizide doktorlara yönelik şiddeti özendirici ifadeler yer alması sebebiyle Türk Tabipler Birliği'nin şikayeti neticesinde RTÜK Kanal D'ye ceza kesti. Tabii aslında burada ceza bekaret için kesilmiş ama tepki çekmemek için bu şekilde yapılmış olabilirler artık bilemiyorum burası biraz komplo teorisi üretmek oluyor.

Evet bizim senaristler birbirinin aynısı 7500 dizi yazdıktan sonra millet artık aynı şeyin farklı renk tonlarını izlemekten sıkıldı en son bu gavur ellerde tutan dizileri devşirelime döndü yapım şirketleri hayır alıyorlar diziyi Türk halkına gidecek şekle sokalım aman RTÜK bir şey demesin ama siyasete girmeyelim derken canına okuyorlar hiç bir haltı düzgün olmayan televizyon dünyası bakalım bu efsane dizinin nasıl canına okuyacak (Bkz:Link)

Sağlık Bakanlığı'nın "sağlık çalışanlarına şiddeti özendirdiği" gerekçesiyle "Zalim İstanbul" adlı dizi hakkında Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) yaptığı haklı başvurudur.

 1,714 sayısıyla "Anlatım bozukluklarının" %37,2 gibi oranla en çok yapılan Türkçe hata olduğu araştırmadır. İkinci sırada ise 1216 kez ile "Söyleyiş bozuklukları" yer almış. Demekki anlamada problemimiz yokmuş meğer sıkıntı anlatmadaymış.

5 kilo balı 100 TL'ye satmasıyla tanınan dolandırıcı Ekrem İncel'in sahibi olduğu ve RTÜK'ün cezaları sonrası kapatılan kanaldır.

Çukur dizisi gençlerimize örnek olmaya devam ediyor!?!? Fragmanda babası yaralanan hanım kızımız ağzına geleni saydırıyor doğal bir reaksiyon tadında yayınlanan bu küfür sahnelerine sesi çıkmayan RTÜK tam olarak ne iş yapıyor merak ediyorum. Bu dizilerin vurdum duymaz başı boş davranışları yetkililerin ne zaman dikkatini çekecek bakalım, Tecavüz, dayak, ırkçılık, sigara, alkol ne ararsan var bu dizilerde ama bir dur diyen yok.

Fatih Portakal'ın Fox Ana Haber'de “Hadi bakalım barışçıl bir eylem için zamları protesto edelim. Kaç kişi çıkacak sokağa korkudan, endişeden?” sözlerini ardından RTÜK Fox TV’ye 3 yayın durdurma cezası ve 1 milyon 76 bin 337 lira idari para cezası kesilme kararı vermişti. 

Genel anlamda Muhalefete yakın duran Fatih Portakal'a destek olan da, bölücü diyen de çıkmıştı yine klasik olarak insanlar siyasi duruşlarına göre tavır almıştı. RTÜK tavrını net ortaya koyarken ilk defa RTÜK içerisinden farklı bir ses çıktı ve Portakal'ın ifadelerinin çarpıtıldığını dile getirerek Fatih Portakal'ın kimseyi sokağa çağırmadığını belirtti.

Karara karşı muhalefet şerhi yazan RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı, Portakal’ın sunduğu haberde “halkı haklı ve yasal talepleri için sokağa çağırmak bir yana, ki bu bir suç değildir, tam tersine ‘çıkmayın, çıkarsanız başınıza bunlar gelir’ şeklinde bir uyarı” olduğunu belirtmiş. Yine aslında dönüp dolaşıp siyasi duruşa göre tavır almaya dayanıyor olay ülkemizde objektif bakış açısı çoktan kaybolup gitti herkes kendi adamını haklı buluyor ve kendi kararları uygulansın istiyor.

Tarihçi İlber Ortaylı televizyonla ilgili çok doğru bir konuyu gündeme getirmiş. RTÜK'ün ekranda cezalandırması gereken asıl şeyin kullanılan kötü Türkçe olduğuna dikkat çekmiş. 

Hocama kesinlikle katılıyorum. Nihayet biri bu konuyu gündeme getirebildi. RTÜK abuk sabuk sansürler koyup saçma cezalar keseceğine biraz da Türkçenin yanlış kullanılmasını, yanlış konuşulmasını takip etse ya!

Özellikle televizyon ve radyo spikerleri, sunucular, sinemacılar, tiyatrocular bu konuda çok titiz davranmalı diye düşünüyorum.