Star TV'nin yeni dizisi Menajerimi Ara'ya konuk olan Çağatay Ulusoy'un oynadığı sahnelerde duyurulan ve hikayesi bir hayli ilginç olan dizidir.

Star TV'de yayınlanan Menajerimi Ara dizisinin dün akşam yayınlanan son bölümüne konuk olan Çağatay Ulusoy‘un dizide Mücadele Çıkmazı adını taşıyan bir senaryoyu incelemesinden kısa süre, Netflix Türkiye Twitter hesabı üzerinden bir paylaşım yaparak, Menajerimi Ara’da senaryosunu gördüğümüz bu filmin yakında Netflix’te olacağını duyurmuş.

Yollarımız yine kesişti @cagatayulusoyy #MücadeleÇıkmazı yakında sadece Netflix’te! #MenajerimiAra pic.twitter.com/6Z8lxuYsl1

— Netflix Türkiye (@netflixturkiye) September 8, 2020

Yapımcı firma ise şöyle duyurmuş: (bkz:link)

Bir Twitter kullanıcısı The Bold and The Beautiful adlı diziden paylaştığı bir sahne ile ortaya çıkan erçektir. Buna göre Sözkonusu videoda iki oyuncunun öpüşmesi gereken sahnede oyuncuyla mankenin yer değiştirdiği yani oyuncuların cansız mankenlerle öpüştüğü açıkça gözler önüne serilmiş.

Araya yastık falan alma olayına daha yeni yeni alışmıştık korona efendi şimdi bize bir de cansız manken ile öpüşme sahnesi olayını kabul ettirecek.

Burada sanırım en çok da o dizide öpüştüler bu filmde seviştiler haberlerini yapan magazin basını üzülecektir.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'in ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesinden çekilen bir fotoğrafı "Temel İçgüdü" filminden "bacak bacağa" sahnesinin görüntüsüyle birlikte paylaşması mevzusudur.

Fotoğrafın altına da şunları yazmış:
“Eğer Beyaz Saray’a çağrıldıysanız, fakat sandalyenizi sorgudaymışsınız gibi yerleştirdilerse, 2 numaralı fotoğraftaki gibi oturunuz. Kim olursanız olun. Yalnızca inanın.”

Sırbistan’da eleştiriler gelen Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, şu açıklamayı yapmış: “Özür diliyorum, fakat paylaşımım yanlış yorumlandı. Paylaşımın içerdiği tek şey, ‘ayrıcalıklıların’ kibirli davranışlarının kabul edilemezliği. Protokol hileleri, Amerikalı yetkililerin kendilerine suni şekilde ayrıcalık yaratmak için düzenli kullandıkları yöntemlerden biri haline geldi. Oysa bu kabul edilemez.”

1990 yapımı ‘Evde Tek Başına‘ filmindeki ‘çocuk’ olarak hafızalara kazınan Macaulay Culkin'in, bir nesli yaşlı hissettiren tweet'idir. Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Selam millet, yaşlı hissetmek ister misiniz? 40 oldum. Rica ederim” demiş. Orta yaş krizine kendisi girmiş, milleti de sokmaya çalışıyor anlaşılan.

Türkücü Ahmet Kaya’nın çıktığı bir yolculuğun hikâyesinin anlatıldığı “Son Şarkı” adlı filme, sanatçının ailesi tarafından konan ambargodur. Başrollerini Celil Nalçakan ile Ezgi Şenler'in paylaştığı, yakın zamanda vizyona girmeye hazırlanan film için kendilerinden izin alınmadığını belirtip gösterimin durdurulmasını talep etmiş.

Şikayet dilekçesi de şöyle:

“Filmin yayınlanması halinde Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, kızları Turaç Melis Kaya ve Çiğdem Öztürk ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zarara uğrayacaktır. Davalı Erbay Medya şirketinin yapımcılığını üstlendiği filmin Türkiye sınırları içinde ve dışında yayınlanmamasını talep ediyoruz. Ayrıca filmin televizyon, internet, sosyal medya ve diğer kitle iletişim araçlarında gösterime girmemesi, çoğaltılmaması ve dağıtımının durdurulması için acilen ihtiyati tedbir kararı verilmesini istiyoruz.”

Daha önce Umut Işığım (Silver Lining Playbook), Düzenbaz (American Hustle), Keskin Nişancı (American Sniper) ve Bir Yıldız Doğuyor (A Star is Born) gibi filmlerle Oscar'da 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülüne aday gösterilen Bradley Cooper'ın, ödül dönemine yönelik ses getiren eleştirisidir:

"Üzerinde çalışması fazlasıyla zor ve sanatsal yaratımdan tamamen yoksun. Bu, ortaya koymak istediğiniz sanat için her şeyi feda etmenizin nedeni değil ve yine de tırnak içinde ‘bunun parçası olacak kadar şanslıysanız’ parçası olmak için çok fazla zaman harcarsınız. Nihayetinde harika bir şey çünkü sizi gerçekten ego, kibir ve güvensizlikle karşı karşıya getiriyor. Çok ilginç ve tamamen anlamsız."

Bu diziyi her sabah keyifle seyrederken pat diye neden yayından kaldırıyorsunuz? Çocuk filmlerinden bıktık. Onlar için çizgi film kanalları var çocuklarda seyretmiyor. Artık bez bebek Selena Vs bıktılar. Aile dizilerini kaldırmayın. Yayından faydalı mesajlar veren bir dizi şiddet yok, fantastik değil, gerçekçi.

İlk izlediğinde başrolde Müge Anlı ve Kenan imirzalıoğlu olduğu açıkça belli olan filmdir.

Avrupa’nın en modern medya tesislerinden biri olan Turkuvaz Medya Merkezi’nde ilk çekimleri gerçekleştiren ATV, tüm ekran yüzlerini yeni stüdyolarında bir araya getirdi. "atv seninle" sloganıyla yayınlanan filmde atv’nin sevilen isimleri yer aldı.

Sezon finalleriyle günlerce konuşulan atv dizileri; Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Kuruluş Osman, Bir Zamanlar Çukurova, Hercai ve Günlük dizi Beni Bırakma izleyicilerin merakla beklediği yeni bölümleriyle ekrana gelmeye hazırlanıyor.

Yeni sezonla beraber ekrana merhaba demeye hazırlanan üç yeni dizi; Maria ile Mustafa, Akıncı ve Maraşlı ise yıldız oyuncularıyla izleyicinin karşısına çıkmak için gün sayıyor.

Yaz ekranında izleyiciyle buluşan Gençliğim Eyvah ise yeni sezonda da atv ekranlarında yer almaya devam ediyor.

Gündüz kuşağının vazgeçilmez iki ismi Müge Anlı ile Tatlı Sert ve Esra Erol’da programları, geçtiğimiz günlerde sevenleri ile buluştu.

Kenan İmirzalıoğlu’nun sunumuyla ekran başındakilerin bilgilerini sınadığı, Türkiye’nin en çok kazandıran bilgi yarışması Kim Milyoner Olmak İster?, yenilenen ekran grafikleriyle ve dekoruyla yine bu sezon da kaldığı yerden devam edecek.

Merak edilen konular, yanıt bekleyen sorular ise yine Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun programlarıyla yine atv’de yanıt bulacak.

Malezya, Endonezya ve Tayland’da sinemalarda 4 milyondan fazla seyirciye ulaşan ve Türkiye'de de 18 Eylül’de vizyona girecek olan BoBoiBoy süper kahraman serisinin ilk sinema filminde yer alan Yaya adlı karakterdir.

İslam dünyasında büyük bir beğeni ile karşılanan süper kahraman Yaya Yah, çocukların da ilgisini çekiyormuş.

BoBoiBoy’un yaratacısı Monsta Stüdyoları’nın iletişim direktörü Faiz Zeynel Abidin, filmin Türkiye’de büyük bir ilgiyle takip edileceğini ve serinin ikinci filminin de Türkiye’deki gösterimini büyük bir heyecanla beklediklerini ifade etmiş.
 

Fatih Akın’ın yönettiği Duvara Karşı, Temmuz’da ve Aşka Ruhunu Kat gibi filmlerdeki rolleri ile tanınan, Almanya’da da birçok tiyatro oyununda ve filmde yer alan ve Bugün kanserden hayatını kaybettiğini öğrendiği oyuncudur.

Uzun yıllar alkolle mücadele eden ve 59 yaşında hayata gözlerini yuman Birol Ünel, doğum günü olan 18 Ağustos'ta durumu ağırlaştığı için hastaneye kaldırılmıştı.

Netflix'te çocuk istismarı görüntüleri içeren ''Cuties (Minnoşlar)" adlı film için uygulanan yaptırımdır. RTÜK üyeleri, yapılan müzakereler sonucunda söz konusu filmin katalogdan çıkarması gerektiğine oy birliğiyle karar vermiş. Bakalım Netflix uyarıyı dikkate alacak mı...

“Aile Şerefi”, “Şark Bülbülü”, “Zavallılar” gibi pek çok Yeşilçam filminin çekildiği Kumburgaz’daki köşkün satılmasıdır. 1997'de vefat eden fabrikatör ve yazar Rauf Alanyalı’nın sahibi olduğu köşk zaten kaderine terk edilmiş haldeydi. 6 bin 365 metrekare alana sahip içinde büyük havuz, heykeller, meyve bahçeleri artık harabe halinde. Açık artırmayla satışacak köşke 19 milyon TL değer biçilmiş. 

Bir dönem aldığı kilolar ve boyu kısa olduğu için sette takoz kullandığı için dalga konusu olan oyuncu Hazal Kaya'nın dizi film sektörüne yönelik isyanıdır:

Kilo aldığım dönemde dergiler için kapak çekimine gidip, sonrasında iç sayfalara alındığımı öğrendiğim oldu. Dizi sektörü de kilolu diye kadına başrol vermiyor. İnsanlar güzellik standartlarına uyan kadınları izlermiş... Zayıf ya da güzel kadınlar da sadece öyle oldukları için başarılı olmuyor. Bu algı da çok klişe ve yanlış. Bu değersizleştirmenin bir parçası.”

Kafa karıştırmayı seven zorlu filmlerin yönetmeni Christopher Nolan'ın en son filmi Tenet'te işlenen karmaşık zaman çizelgesi bir Twitter kullanıcısı tarafından basitleştirilmiş. Hazırlanan infografik, Christopher Nolan'ın yeni eserini anlamaya büyük oranda yardımcı oluyor.

Pete Cook isimli bir bilgisayar programcısı, Twitter hesabı üzerinden filmin bu çift yönlü zaman çizgisini basitleştirecek bir infografik tasarladı.

Tablonun gri çizgilerin üzerinde gerçekleşen olayların nerelerde olduğunu gözükürken; kahramanımız, Kat, Sator gibi karakterlerin geçmiş ve gelecekteki halleri ise ayrı ayrı ve çift yönlü olarak renklendirilmiş çizgilerle belirtilmiş. Pete aynı anda olan önemli olayları noktalarla belirtmiş. Ayrıca ek olarak da bazı yerlerde çıkarımlar yürüterek bunları da açıklamasıyla yazmış.

2002 yılında Acun Ilıcalı'nın da küçük bir rolde oynadığı Mumya Firarda filminden Acun Ilıcalı'nın kbaşına silah dayadığı bir kareyi sosyal medyadan paylaşan Nurgül Yeşilçay bu hareketiyle yeniden akıllara düşen filmdir.

Yeşilçay, paylaşımında; "Filmde Teoman da var, Acun da var. Gülmek için kesin izlemeniz lazım. Biz bir ara toplaşıp toplaşıp "Biz ne izledik şimdi" diye kopuyorduk" notunu bırakmış.

Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en yakışıklı oyuncularından biri olan ve henüz 24 yaşındayken geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitiren ikonik oyuncu James Dean hakkında, Esrarengiz Olaylar @esrarengizdurum isimli Twitter kullanıcısının hazırladığı ilginç flood'dur:

Özellikle Amerika'da Porsche 550 Spyder denilince ilk akla gelen şey James Dean'in lanetli arabasıdır. Asi gençlik ve Güneşin Doğuşu gibi klasik filmlerde rol alan James Dean çok genç yaşta kültürel bir ikon haline gelmiştir. 

İlk başrol oyunuyla Oscar'a aday gösterilen nadir oyunculardan birisidir. 1955 yılında en çekici 100 aktör arasında da 6. olmuştur. 

30 Eylül 1955 tarihinde daha 24 yaşındayken James Dean Porsche 550 Spyder arabasıyla trafik kazası geçirmiş ve bu arabanın içerisinde hayata veda etmiştir.

Tabii ki arabanın lanetli olmasının sebebi bu değil hikaye daha yeni başlıyor. Bu andan itibaren yaşanılanlar esrarı çözülememiş bir gizemler zinciri olarak tarihe gömülmüştür.

Asi gençlik filminin çekimleri sırasında James Dean Porsche 356'dan 550 Spyder'a geçmeye karar vermiş ve bu yeni aldığı 550 Spyder'ını tamamıyla kendine özel yaptırmak istemiştir.

Modifiye uzmanı George Barris'i aramış ve arabasını tasarlamasını istemiştir. Koltukları ekoseli kumaşla kaplatmış, arka lastiklerin üzerinden iki kırmızı şerit geçirtmiş, kaputuna ve kapılarına "130" numarasını yazdırmıştır.

Bu arabaya daha sonra Dean'in dil eğitimi koçu tarafından "Küçük serseri" adı verilmiştir. Bu isim daha sonra arabanın üzerine yazılmıştır.

23 Eylül 1955'te James Dean aktör Alec Guiness ile bir restaurantta buluşmuş ve 550 Spyder'ını ona göstermiştir. Guiness, James Dean'e "bu araba çok sinsi duruyor. Eğer buna binmeye devam edersen önümüzdeki hafta bu zamanlarda seni bu arabanın içerisinde ölü bulurlar" demiştir. Tam da dediği gibi 1 hafta sonra 30 Eylül 1955'te James Dean bu arabanın içerisinde trafik kazası nedeniyle ölü bulunmuştur.

James Dean'in lanetli arabası sadece kendisini değil daha sonra onunla ilişkisi olan herkesi öldürmüş veya ağır yaralamıştır.

Trafik kazasından sonra arabayı modifiye eden kişi George Barris arabanın hurdasını 2500 $'a satın almıştır. Çok kısa bir süre sonra tamirci arabayı tamir ederken motor kapağı kendiliğinden açılmış ve motor tamircinin ayaklarına düşmüştür. Tamircinin 2 ayağı da kırılmıştır.

Barris bu olayın hemen ardından arabanın motorunu sürüş testçisi olan iki kişiye satmıştır Troy McHenry ve William Eschrid. İkili motoru araçlardan birine monte ettikten sonra iki aracı test etmek için sürüşe çıkmışlardır.

İkisinin arabasında da "Küçük serseri"den parçalar vardır. Kısa bir süre sonra McHenry kontrolü kaybedip ağaca çarpmış ve orada hemen ölmüştür. Eschrid ise arabası aniden kilitlendiği için virajı alamayıp yuvarlanmış ve ağır bir şekilde yaralanmıştır.

Modifiyeci Barris, "küçük serseri"den kalma hala daha dokunulmamış 2 lastiğe sahipti. Barris bu iki lastiği satmıştır. Çok geçmeden, lastiğin yeni sahibi yeni lastikleriyle ilerlerken yoldan çıkmış, hayati bir kaza geçirmiştir.

Barris, lanetli arabanın gövdesini hala elinde bulunuduruyordu. Aracı parça parça satacaktı. Bu özel dizayn araç 2 hırsızın dikkatini çekti.

Hırsızlardan biri direksiyon simidini çalmaya çalıştı fakat bunu yapmaya çalışırken eli kesildi. Diğeri de ekoseli kumaşın üzerine dökülen kanları temizlemeye çalışırken kendisini yaraladı.

Tüm bu yaşanan esrarengiz olaylar zincirine rağmen Barris aracı saklamaya karar verdi. Fakat, Kaliforniya yetkilileri ondan aracın gövdesini "güvenlik sergisi"nde göstermek için izin istediler o da kabul etti.

Araç ilk sergiye gidemedi çünkü aracın bulunduğu garaj ve garajın ait olduğu ev yandı ve ev yerle bir oldu. Gizemli bir şekilde araca hiçbir şey olmamıştı.

Araç ikinci sergiye gitti ama belki bu çok yanlış bir karardı. Araç sergilendiği yerden düştü ve bir öğrencinin kalçasını kırdı.

Lanet burada da bitmiyordu. Aracı bir kamyonun taşıması gerekiyordu. "Küçk serseriyi" taşıyan kamyonun sürücüsü kontrolü kaybetti ve başka bir araçla çarpıştı. Araçlar yola saçıldı.

Bu olayın üstüne Kaliforniya Otoban Devriyecileri "artık yeter" dedi ve "küçük serseriyi" bir anda yok ettiler. O günden beri James Dean'in lanetli arabası bir daha asla görünmedi.

Bir hafta boyunca Harry Potter fragmanı veriyorsunuz, yayına 5 dakika kala filmi değiştirip başka bir programı koyuyorsunuz. Filmin 30 Ağustos olduğunu daha önceden bilmiyor muydunuz? Planlamalarınızı nasıl yapıyorsunuz? Koskoca kanalsınız bir de. Kalitenizi bu şekilde ortaya koyuyorsunuz gerçekten, tebrikler.

İnsanı televizyonda film izlemekten soğutan olaydır. Kanal D, dün akşam yayınladığı "Harry Potter Melez Prens" filminde "büyü", "büyücü" gibi pek çok kelimeyi sansürledi. Filmin bütün olayı büyü zaten. Hiç yayınlamayın o zaman kardeşim.

1971 yapımı Tarkan Viking Kanı filminde akıllara kazınan ahtapot sahnesi pek çok kişide travma yaratmıştır. Yıllar sonra dahi izleyenlerde gerilime neden olan o ahtapot sahnesinin çekim sürecini Yılmaz Kanat anlatıyor. İşte TRT Arşiv'inden çıkan sohbet...

Ruanda soykırımını konu alan 2004 yapımı 'Hotel Ruanda' filminin esin kaynağı Paul Rusesabagina'nın terör soruşturması kapsamında tutuklanmasıdır. 

1996'dan beri yurt dışında olan Rusesabagina, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame'ye yönelik eleştirileriyle de tanınan biri. Ayrıca çok sayıda sivilin ölümüne yol açan ve devletin terör örgütü olarak kabul ettiği Ruanda Demokratik Değişim Hareketi'nin (MRCD) lideri olarak görülüyormuş kendisi.