Canlı yayında işlediği kaçmalı kovalamacalı, aldatmacalı öldürmeceli konular ve konuklardan gına gelen Müge Anlı'nın 31 ocak 2020 cuma günü program bitimine yakın dile getirdiği konudur.

Atv canlı yayınında bunaldığını anlatan Müge Anlı: "Ne yapmak istiyorum biliyor musunuz? Akşam eve gidip ayaklarımı uzatıp Hercai izlemek istiyorum" demiş.

Gerçekten takip ediyorsa bu beğenisini bir insan olarak dile getirebilir ama yok sadece kanala reyting gelsin diye böyle bire tanıtım sürecine girdiyse müge (ki çok etkili olur) çok da etik bulmadığım bir durum.

Bu ne arkadaş sağım solum önüm arkam dizi der gibi. Kadın programında izleyiciyi çağır ana haber sonunda izleyiciyi çağır. Çağır da çağır nereye kadar abi demekki izleyici istemiyor senin tanıtımını yaptığın diziyi. izleyen zaten davete falan bakmaz gününde saatinde ekranın başında olur.

Dün akşam Habertürk TV'de Veyis Ateş'in konuğu olan Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın dehşete düşüren açıklamalarıdır. Başkentgaz tarafından 2017 yılının sonlarında Kızılay'a bağışlanan 8 milyon doların Ensar Vakfı'na aktarıldığı iddiası soruldu. İddiaya göre 8 milyon doların sadece 75 bin dolarının Kızılay faaliyetlerinde kullanılmış, geriye kalan 7 milyon 825 bin dolar ise iktidara yakınlığıyla bilinen Ensar Vakfı'na bağışlanmış. Hatta iddiadan öte ortada bir belge de dolaşıyordu. (bkz) 

Şimdi bunda ne var? diye soranlar için biraz daha açıklayayım. Başkentgaz firması, yine iktidara yakınlığıyla bilinen sahipleri Erzincanlı olan Torunlar inşaat tarafından satın alındı. Başkentgaz bu 8 milyon lirayı Kızılayı bağışlayarak vergiden kaçmış oluyor. Çünkü Kızılay'a yapılan bağışlar vergiden düşülüyor. 

Kızılay Başkanı da bu bağışı "Devlet yasal olarak size bir imtiyaz vermiş, mesela bir eğitim kurumu yapıyorsanız bana vergi vermek yerine bu yardımı yapan kuruluşlar üzerinden bu yatırımı yapabilirsiniz diyor devlet. Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır" sözleriyle hem doğrulayıp hem de savunuyor.

Ama milletin tarafsızlığından şüphe etmeyeceği bu tarz hayır ve yardım kurumlarını böyle oyunlara dahil etmek çok yanlış. İktidar bugün AK Parti olur, yarın MHP olur, öbür gün CHP olur hiç fark etmez. Allah korusun ama deprem, sel gibi felaketlerin ardından her görüşten, her etnik kökenden insan bu kurumlara bağış yapıyor. "Bunlar yandaş, bağış yapmam" algısını oluşturmayın insanlarda. Saygınlığına, itibarına zarar vermeyin bu kurumların.

Ele aldığı dosyalar nedeniyle her programda sinirleri iyice bozulan Müge Anlı'nın bu ruh halini farkedip canlı yayında içini döktüğü ve ekranda göründüğü gibi bir insan olmadığını anlatmaya çalışırken "Çok moralli geliyorum ama çıkarken çıldırmış şekilde çıkıyorum, canım desen canın çıksın diyecek durumdayım. Söylemek istemediğim şeyleri söylüyoruım. gerçekten ben böyle bir insan değilim ya." dedidiği durumdur.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Elazığ'da 6,8 şiddetindeki depremin haberini alınca yaptığı ilk iştir. Tele1'de Uğur Dündar'ın sunduğu Demokrasi Arenası programına konuk olmuştu Akşener. Vefat eden vatandaşlar için herkesi Fatiha okumaya davet etti. 

Fatiha okuduktan sonra siyaset konuşmak istemedi. Uğur Dündar da hak verip programı sonlandırdı. Canlı yayında çok sık görmeyeceğimiz hareketler bunlar.

Elazığ'da meydana gelen 6,8 şiddetindeki deprem, Şanlıurfa'da yayın yapan yerel bir televizyon kanalına da denk geldi. Ömer Ağ ile Panorama adlı sağlık konusunun koşulduğu programdaki sunucu ve konuklar her ne kadar çaktırmamaya çalışsa da tırstılar. Hatta içlerinden biri "Masanın altına mı girsek" dedi. Ne yapsın adam, deprem bu, şakası olmaz. Sırf canlı yayın diye kasmaya gerek yok, canının derdine düş abicim.

TRT 2 ekibinin, dün akşam merkezi Elazığ olan 6,8 büyüklüğündeki depreme Şanlıurfa'da program yaparken yakalanmasıdır. Deprem olduğu fark edilince vatandaşlar paniğe kapılıyor ama Türk Halk Müziği sanatçısı Mehmet Özbek ile Zafer Gündoğdu'nun soğukkanlılığı beni şaşırttı. Vatandaşları sakin olmaya çağırarak olası bir izdihamı önledikleri için takdir mi edilmeleri gerekiyor yoksa tedbir almadıkları için eleştirilmeleri mi bilemedim doğrusu... 

Hele Zafer Gündoğdu'nun korkusuz ve umursamazca gülümsemesi çok tuhaftı.

Geçtiğimiz günlerde Show TV'nin ana haber spikeri Ece Üner, FETÖ davasında Galatasaraylı eski futbolculara vurgu yapması taraftarlar arasında büyük bir yankı uyandırmış ve Galatasaraylılar Twitter'dan boykot etiketi başlatmıştı.

Ece Üner ise daha sonra taraftarlardan özür dilemiş ve suçu editör arkadaşlarına atmıştı.

Şimdi soru şu, canlı yayına çıkmadan önce okuyacağı haberlere dahi göz gezdirmeyen ve prompterden direkt okuyan bir spiker mi? Yoksa haberin yazılış aşamasında dahi olayın içinde olarak, gerçek habercilik yapan gazeteci spikerliği mi istersiniz? Bence cevap belli ama sizlere de bir sormak istedim...

Yaşadığı sokaktan canlı yayına bağlanan muhabiri gören ve durumu fırsata çevirip canlı yayında ünlenmeye kalkışan bisikletli afacanın resmen bisikleti parçalamış sonuç: direksiyon elinde kalmış :)

Dün akşam Tarafsız Bölge programına telefonla bağlanan CHP eski milletvekili Gökhan Günaydın'ın sunucu Ahmet Hakan tarafından canlı yayında azarlanmasıdır.

Gökhan Günaydın FETÖ ile ilgili bir konuda adı geçince bağlanmak istiyor, kanal da bağlıyor. Söz alınca da Ahmet Hakan'a gazetecilik dersi vermeye kalkıyor. Ahmet Hakan da çıldırdı doğal olarak. Zaten yayına bağladık, bize gazetecilik dersi vermeyin dedi. Günaydın susmayınca da sesini kıstırdı. Yakın zamanda kendisiyle irtibat kuran bir CNN Türk çalışanının telefonunu sosyal medyada paylaşmasını hatırlatarak "Çok saygısız bir insansınız. 20 yaşında bir kızın telefon numarasını, sosyal medya hesabınızdan ortaya koydunuz. Sizin nerenize saygı göstereceğim" diyerek canlı bağlantıyı sonlardırdı. Ağzının payını almıştır diye düşünüyorum.

Karısı başka erkekle kaçınca çaresizliğe düşen 23 yaşındaki Recep Özsoy adlı vatandaşın Esra Erol'dan yardım istediği olaydır. Karısı Hülya Özsoy sosyal medyadan tanıştığı birine kaçmış. Sosyal medyada fake bir hesaptan eşinin Konya'da Arif Yörük adlı biriyle beraber olduğu bilgisi gelmiş.

İnternetin yuvasını yıktığını söyleyen genç adam yine de eşinden boşanmak istemediğini, affetmeye hazır olduğunu ve hayatta tutunacak tek dalın eşi Hülya olduğunu söyledi ağlaya ağlaya. Sosyal medyada paylaşılan eşine ait bir videoyu görünce de yıkıldı iyice. 

Evli kadınla ilişki kuran herif de utanmadan canlı yayına bağlanıp ilişkiyi doğruluyor ve aralarında sözlendiklerini söylüyor.

Recep'in yerinde olsam bir daha yüzüne bakmam o kadının. Üstelik mahkemeye de veririm ikisini. Sonuçta nikahlı eşi. Bi yaptırımı olacaktır illa. Yazık vallahi, ben üzüldüm izlerken.

Amerikalı sunucu Wendy Williams, reyting canavarı programı Wendy Show'da akıllara durgunluk veren bir olayla gündeme gelmeyi başarmış.

Ünlü sunucu, program sırasında konuşurken yellenmiş. Evet baya bildiğiniz gaz çıkarmış kadın...

Olay sonrasında ise hiç birşey olmamış gibi programa devam etmiş. Bu tavrıyla da izleyenler tarafından büyük bir takdir toplamış. Ne alakaysa...

Canlı yayında minderin dibine salınca neden takdir toplanıyor ben anlamadım açıkçası ama neyse.

Olayın videosu da burada

Hararetli anlatımıyla tanıdığımız hukukçu Ersan Şen, katıldığı canlı yayında yine heyecanlı anlatımıyla dikkat çekmiş.

Coşkulu anlatımı sonrası nefes nefese kalan Ersan Şen'e moderatör Didem Arslan Yılmaz "Sakin olun, isterseniz bir bardak su getirelim." demiş. Ersan Şen ise bu sözlere "En fazla burada ölürüz, en azından hayırlı bir iş için, hukuk yolunda ölürüz. Millet de der ki 'Bu adam burada canını verdiyse bakalım ne demek istedi" sözleriyle karşılık vererek stüdyodakileri güldürmeyi başarmış.

Açıkçası Ersan Şen'in iyi niyetli ve demokrat bir insan olduğunu düşünüyorum. Bir şeylerin değişmesi için çabalayan insana saygımız sonsuz. Bu kadar çıldırarak anlatmasını ise tavsiye etmem. Sağlığına zarar...

Telefonla katıldığı bir kanalın canlı yayınına Demet Akalın'la ilgili açıklamalarda bulunan İzzet Yıldızhan'ın ağzını açtığı gözünü yumduğu ve şeyine geleni söylediği mevzudur.

Türkicü abi, şarkıc ablamız Demet akanlınla ilgili olarak kısaca şöyle aşağıdaki şeyleri söylediği ve giri çekildi olaydır:

"Yıllar önce Bülent Ersoy ile program yapıyorduk. Kendisi aranıp davet edildi. 'O varsa ben gelmem' konusunu kendisi bana yaşattı. Kendisiyle eskiye dayalı geçimsizlik konumuz vardı onu ifşa etmem... Demet Akalın kendini hiç masum göstermesin. Kendisi de haindir. Sanatçı arkadaşları için açıklamalar yaparken; Pınar Aylin'i suçlarken kendisini masum mu gösteriyor yani? Tartıştığımız bir konu vardı. Neden o konuda bize bu kadar kin güdüp 'O varsa ben gelmem' dedi?"

21 yaşındaki Firdevs Toprak, 1 yıl önce sosyal medya üzerinden tanıştığı ve sadece ismini bildiği T.E. isimli şahıstan hamile kalmış genç kadın, 4 aylık hamile iken bir gün gelen telefonla kendisini arayan bir kadın Firdevs'e birlikte yaşadığı kişinin kendi kocası olduğunu söylemiş. daha sonra 2 aylık bebeğiyle ortada kalan Firdevs, çocuğunun babasını bulmak için Esra Erol'a koşmuş.

Ama canlı yayına bağlanan telefonlar ve gelen bilgiler ile dünyası da hayalleri de yıkılmış. Gelen bilgilere göre T.E. isimli şahıs hiç evli olmadığı gibi hiç evlenmemiş de. Dahası şu an hapiste olduğu ortaya çıkan adam tam bir suç makinesi çıkmış. Bunu duyan Firdevs de "çocuğum böyle bi,r adamın soyadını alacağını benim soyadımı taşısın daha iyi" demiş canlı yayında.

E be kızın niye böylesiniz sosyal medyada kendisini zengin diye tanıtan bu pisliklere sadece parası var diye düşündüğünüz için neden tumanı hemen indiriyorsunuz. yazık değil mi o doğacak sabi sıbyanlara.

Müge Anlı'nın programında çok ilginç bir an yaşanmış. Fas'tan kadın getirip evlilik vaadiyle erkekleri dolandırdığı iddia edilen kişi, canlı yayında gözaltına alınmış. Programda konuşulanları ihbar olarak kabul eden emniyet yetkilileri, M.Ş adlı kişiyi gözaltına alarak emniyete götürmüş.

'Sahte Evlilik Çetesi' ile ilgili ATV'de yayınlanan programında Emniyet yetkililerine seslenen Müge Anlı, "Saf insanları kandırıyorlar. Bunu burada bırakmayacağım. Sonuna kadar gideceğim" demiş.

Irak'ta Dijlah TV kanalında haber sunmadan önce Irak ordusunda binbaşı olarak görev yapan abisinin ölüm haberini alan spiker Sugar Abbas Jamil, canlı yayında göz yaşlarını tutamamış ve bu durumdan dolayı özür dileyerek yayına devam etmiş.

Sugar Abbas "Medyada çalışırken öğrendiğim şeylerden biri, kişisel hayatı stüdyonun kapılarının arkasında bırakmanız gerektiğidir. Bu nedenle, programa devam edeceğim ve ülkede neler olduğu hakkında en son haberleri size bildireceğim" açıklamasını yapmış.

Tamam sen yayına devam etmek istemiş olabilirsin ama kimse mi demedi kardeşim başkası sunsun diye. Profesyonellikten çok, sıkıntılı bir psikolojiyle alınmış bir karar olduğunu düşünüyorum.

7 yaşındaki otizmli torununa ne oğlunun ne de gelininin bakmadığını söyleyen Ali amca, torununa kendisinin baktığını ve ondan asla ayrılmak istemediğini söyleyerek Esra Erol'a duygulu anlar yaşatmış.

Daha sonra ağlamaya başlayan ve herkesin çocuk yapmak zorunda olmadığını söyleyen Esra Erol, maddi manevi ilgilenemeyecekleri, ona vakit ayıramayacakları çocuğu yapmamaları gerektiğini söylüyor ve çocuk yapmanın çok kolay olduğunu ama esas meselenin ona annelik babalık yapmak olduğunu da vurguluyor.

Gerçekten içler acısı bir durum. Esra Erol'un ağlaması çok normal. Bir insan otizmli çocuğunu nasıl bırakıp gidebilir ki... Helal olsun o dedeye. Eli öpülecek adammış. Torunu için her türlü yetkiyi istiyor. Ona ben bakacağım diyor. Umarım isteğine kavuşur.

1993 yılında sanırım dönemin Star TV'sinde yayınlanan İbo Show'de her hafta çağırdığı avam sanatçılarla bel altı 5. sınıf espriler yapan İbrahim Tatlıses'in iri göğüsleriyle ünlü yine dönemim kendisi gibi ünlü isimlerinden nadide Sultan ile "dam üstünde ün eler" şarkısı okunurken girdiği ve şimdi bile izleyince onun adına utandığım videodur cinsel göndermeli abuk diyaloglardır.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bir yardım kampanyası için katılığı basın toplantısında yaşadığı rahatsızlıktır. Burnundan kan gelince korumalar görevliler hemen yanına koştu, yayın kesildi. Dün gittiği Kastamonu’da aşırı soğuğa maruz kaldığı için olabileceği söyleniyor. 

Şarkıcı Aleyna Tilki ve Youtuber Danla Bilic'in sosyal medyada yayınlan görüntülerinin muhafazakar kimliğiyle bilinen Gökçek'lerin kanalı Beyaz TV'de Ece Erken ve Bircan Bali'nin sunumuyla ekrana gelen Söylemezsem Olmaz programında buzlanmasına rağmen neredeyse her şeyin görüldüğü canlı yayın skandalıdır.

Bu yayını fox yapsa RTÜK'cüğüm anında basar cezayı, eminim burada da öyle yapacaktır. Bekleyip göreceğiz.

Sosyal medya kullanımı arttıkça ve ünlüler de dikkat etmeden güvensiz uygulamaları bilgisayaralrına veya cep telefonlarına indirmeye devam ettikçe bu tür saldırılar ve ifşalar devam edecek gibi görünüyor. Bana kalırsa ünlülerin sosyal medya kullanımı ve dijital güvenlik konusunda ciddi danışmanlıklığa ve eğitime ihtiyaçları var.