Dizi'de Ozan Akbaba'nın canlandırdığı İlyas Çakırbeyli karakterinin dizide çocukları konusunda ki talihsiziliğidir.

ATV ekranlarında Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinin 162. bölümü dün akşam izleyicilerle buluştu.

Geçtiğimiz gün dizinin setinde alınan önlemler sonrası çekimler yeniden başlamıştı. Setten paylaşılan fotoğraflarda tüm set ekibinin özel kıyafetler giydiği, herkesin ateşinin ölçüldüğü,sosyal mesafeye dikkat edildiği, sette ambulans ve sağlık ekibinin hazır bulunduğu bilgileri verilmişti.

162. bölümden geri ise “Talihsiz İlyas” konusu kalmış. Sosyal medyada yapılan yorumlarda Ozan Akbaba’nın canlandırdığı İlyas karakterinin bir türlü aşk konusunda talihinin tutmaması gündem olmuş.

İlyas heyecanla ikiz çocuklarının cinsiyetini öğrenmeyi bekliyor ve heyecanına, mutluluğuna ise herkesi ortak etmişti;

Ama çok geçmeden akşama beklenmedik bir plan oluyor ve İlyasın eşi Ömür vuruluyor;

Bu olaylar olurken İlyas ise telefondan herşeyi duyar ve nasuh'u konuşturmadan onu öldürür. Bu olaylar olurken tabi izleyici ise isyanda bulundular ve senaristlere çağrıda bulunan dizinin takipçileri, İlyas’a bir el atılması ve yüzünün gülmesi temennilerini ilettiler.

İşte Talihsiz İlyas ile ilgili sosyal medyada yer alan bazı yorumlar:

“Senarist İlyas’ı çok kıskanıyor galiba, hep sevgilileriyle uğraşıyor.”

“Şu İlyas’ın yüzü bi gülsün. Saygılı senaryocu bu şekilde dizi seyircisi olarak hep üzülüyoruz ve diziyi izlemek sıkıcı oluyor.”

“Şu İlyas’ın talihi yok, bahtı kara garibim.”

“Senaristin İlyas ile neşe problemi var.”

“Senarist bırak de İlyas reis baba olsun, yeter daa.”

“İlyas’a yapılır mı bu, yaktın gene İlyas reis.”

“Neden İlyas’ın çocukları hiç olmuyor? Hep bir sıkıntı. Esra aldırmıştı, şimdi de Ömür böyle vuruldu işte.”

Çok haklı isyanlar bencede ya adam zaten ilk sezonlarda Esra ile evliyken esra aldırmıştı çocuğunu daha toparlanamadı. Şimdi tam mutlu oldu dedik ne güzel haberler bekliyorduk ki. Yine bozdular yazık ya valla izlerken ben çok kötü oldum. Yeter artık herkesten çok İlyas hak ediyor şu mutluluğu. Senaristin garezi ne bu İlyasa anlamış değilim valla. Ama umarım bir ihtimalde olsa birşey olmaz çocuklar en kötü ihtimal biri kurtulsa bari ikizlerden. 

Rüştü Reçber'in eşi Işıl Reçberden 14 günlük karantina açıklamasıdır.

Koronavirüse yakalanan ve hastanede tedavi altında olan eski milli futbolcu Rüştü Reçber'in eşi Işıl Reçber sosyal medya hesabı üzerinden duygularını dile getirmişti. (bkz.) Sosyetik isim kendisine gelen eleştirilere de yanıt vermiş.

Işıl Reçber sosyal medyada hesabından yaptığı açıklamada, "Zor geçen geceden sonra dedim ki bugün meslek hemşiresi ile sesli mesaj yollarken; bu kadar uçsuz bucaksız sevgiye karşılık iyileşmek zorundasın hadi o virüs seni yenemez eyvallah. Beni merak etme ben çok iyiyim. Linç mi? Umurumda değil. Sen iyileş yeter. Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Sağlık çalışanlarımız, doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız işin içine girince bin kat daha fazla anlamadım ki sizlerin emeğinin karşılığı yok." ifadelerini kullanmış.

Eşinin tedavisinde görev alan sağlık personeline de teşekkür eden sosyetik güzel, "Hepiniz birer kanatsız melek iyi ki varsınız; Hülya İrem, Yasemin, Kubilay, Mücahit hoca ilk 24 saatimiz için Allah sizlerden razı olsun. Arayan, mesaj atan, buradan yazan, dün bütün gece uyku uyumayan, bugün telefonun diğer ucunda yine hep yanımda olan, kalbinde aklında olduğumuz, dualarını esirgemeyen birçoğunuza dönüş yapamadım. Üzülerek ama herkese, hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Allah hepimizi korusun. Sizleri çok seviyoruz" demiş.

Reçber, 14 günlük karantina için ise; "Orası benim kendi sağlık kuruluşum ve kliniğim, biz burada bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için uygulamalar yapıyoruz. Ozon terapi; kanınız alınıyor 100 miligram kadar, içine ozon karıştırılıp size enjekte ediliyor. Ben işimden evime gidiyorum. Zaten kimse beni başka türlü dışarıya çıkaramaz. Orada bir sürü hastalarımız var. Kendi özel iş yerime çıkıyorum, almam gereken önlemleri de alıyorum” demişti.

Valla tatlım onca insan geliyor yurtdışından ama işleri güçleri olan bir tek sen değilsin. Az o totonu kırıp evde otursaydın kendini izole etseydin canım adam şimdi korona olupta hastanede olmazdı. Birde yürek yemiş gibi çıkmış konuşuyor. Valla pes hala kendini savunacak yüzün varmış. Hiç suçlu değilsin zaten sen hiiçç..

Sosyal medyada bir anda gündem maddesi haline gelen ünlü isimlerin sesinden yapılan ‘evinde kal’ çağrısına oyuncu Berna Laçin’den ilginç bir tepki gelmesidir.

Bugün yakınlarıyla görüşme yapmak için telefona sarılanlar Murat Boz ya da Hülya Avşar’ın sesiyle karşılaşmış. Kendilerine evde kal şeklinde telkinde bulunan ünlü isimlerin sesini duyan kimi telefon kullanıcıları bundan memnun kalırken kimileri de bu mesajların gereksiz olduğunu iddia etmiş.

Bu paylaşımlara tepki gösterenlerden biri de oyuncu Berna Laçin olmuş. Ancak Laçin konuya son derece farklı bir açıdan bakmış ve bu mesajları seslendirmek için tercih edilen Murat Boz ve Hülya Avşar isimlerine gönderme yaparak kısa bir süre önce sokaktan yaptıkları paylaşımları hatırlattı (bkz.) ve şunları söylemiş:

Bu kadın gerçekten güzel yerden yakalıyor arkadaş. Doğru daha düne kadar evde durmayın dışarıda yürüyüş yapın temiz hava alın diyen ünlüleri mi seslendirir insan? Allah aşkına bir işi yaparken araştırın da ona göre yapın ya. Önce çıkın dışarı dediler şimdi ise tepki alınca evde kalına mı dönü bu olay. Milletle dalga geçer  gibisiniz.

Filmleriyle kalbimizde taht kuran ABD'li ünlü oyuncu Tom Hanks ve eşinin de coronavirüs mağduru olmasıdır.

Tom Hanks Instagramdan yaptığı duyuruda eşiyle birlikte halsizlik ve hafif ateş şikayeti nedeniyle doktora gittiklerini ve yapılan testler sonucu corona virüs testlerinin pozitif çıktığını söylemiş.

Elvis Presley’in hayatıyla ilgili bir film çekmek üzere gittikleri Avustralya’da eşi Rita Wilson ile yapılan yeni tip corona virüs (Kovid-19) testinin pozitif çıktığını duyurmuş. Paylaşımında karantina altına alınacakları bilgisini veren Hanks, gelişmeler konusunda dünyayı haberdar edeceklerini söylemiş.

Hanks Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmış:

Merhaba millet! Rita ve ben burada Avustralya’dayız. Soğuk algınlığımız ve bazı vücut ağrılarımız gibi biraz yorgun hissettik. Rita’nın gelip giden bazı titremeleri vardı. Hafif ateşler de. Bir şeyleri doğru yapabilmek adına, Corona virüs için test yaptırdık ve pozitif bulundu. Eşimin durumu şu anda iyi… Sonra ne yapacağız? Sağlık görevlilerinin uymamızı istediği bazı protokolleri vardır. Eşim ve ben, halk sağlığı ve güvenliği gerektirdiği sürece test edilecek, gözlemlenecek ve izole edileceğiz. Dünyayı haberdar edeceğiz.

Geçmiş olsun Tom Hanks amca inşallah kurtulursunuz valla yaşınızda geçmiş gibi biraz ama kader bu belli olmaz. O değilde merak ettiğim karantinada telefonları almıyorlar mı acaba nasıl haber verecek ki

En çok merak ettiğim bu 🤔🤔

Corono gelmiş neyime modundayın Türkiye olarak. Önüne gelen coronayı espri konusu yapmış. Canan hoca kelle paça önerince bizim dayı da almış eline telefonunu açmış kamerasını zarmızak da zarmızak deyip duruyor.

Çin'de başlayıp tüm dünyada ölümlere yol açan korona virüsün Türkiye'de de görülmesi sonrası herkesin merak ettiği sorudur. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dün gece saat 00.30'da açıklama yapacağı haberi geldi. Daha sonra sınır ve sahillerdeki sağlık personellerinin izinlerinin iptal edildiği bilgisi geldi. Herkes aşağı yukarı tahmin etti zaten koronavirüsün geldiğini ama kaç kişide görüldü, ölüme varan vaka oldu mu, bunlar insanları tedirgin etti.

Neyse gecikmeli de olsa Bakan Koca 01.00'de kameraların karşısına geçti ve alınan tüm önlemlere rağmen koronavirüsün Türkiye'de de görüldüğünü açıkladı. Bir erkek vatandaşta yurt dışından kaynaklı, sınırlı ölçüde koronavirüs tespit edildiğini, hastanın tedavi altına, yakınlarınınsa tedbir amaçlı gözetim altına alındığını söyledi.

Fakat hasta mahremiyetini gerekçe göstererek ne hastanın adını, ne de hastalığın görüldüğü şehri açıkladı. Koskoca Bakan şeffaflık naraları attı konuşma boyunca ama en merak edilen sorunun yanıtını vermedi. Tamam hastanın mahremiyeti için adını açıklamaması gayet mantıklı ama virüsün görüldüğü ili söylemesi gerekirdi.

Bu noktada CNN Türk'te peş peşe 2 pot kırıldı. Hastalığın yaşandığı ilin İstanbul'da olduğu bilgisi canlı yayına yansıdı. Birincisi Başak Şengül'ün sunduğu Akıl Çemberi programında konuk olarak yer alan eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner'in yaptığı telefon konuşmasıydı. Metiner daha bakan açıklama yapmadan önce canlı yayında telefonla konuşurken “Bir vaka var, İstanbul diyor” şeklinde bir ifade kullandı ve bu ekrana da yansıdı.

İkincisi ise Bakan Fahrettin Koca açıklama yaptıktan sonra ekrana çıkan spiker Duygu Kaya, korona virüs vakasının İstanbul'da olduğunu ağzından kaçırdı. 

Bir diğeri de sosyal medyada gündeme gelen iddia. Twitter'da #Kayseri hashtag'i gündemin ilk sıralarına çıktı. Yapılan paylaşımlarda corona virüs haritasının Türkiye'de işaretlenen bölgesinin Kayseri üzerinde olduğu öne sürüldü.

Ayrıca NTV'de ilk korona vakasıyla ilgili haber aktarılırken 38 plakalı bir ambulansın olduğu görüntüler ekrana yansıtıldı. Hatırlarsanız Kayseri'de umreden dönen bir vatandaş korona virüs şüphesiyle karantinaya alınmıştı.

Ömür Gedik'in zeka seviyesini gösteren olaydır. Kadın koronavirüsten korkup telefonunu yıkıyor, sonra da telefon bozuldu diye ağlıyor.

Koronavirüsten korunmak için akıllı telefonlara dikkat uyarısı gelince (Bkz.) korkmuş belli ki ama sen Boğaziçi mezunu kadınsın, bu kadarı da olmaz yani..

Paylaşımı da şöyle:

"Corona korkumdan telefonumu yıkadım… Bozuldu tabii… Tüm gün telefonsuzdum… Tamirine de dünya para verdim… Bu virüs daha gelmeden bozdu keyfimi…"

Valla alemsin Ömür. Temizleyin dediler, yıkayın demediler ki. Kesin duş aldırmışsındır sen telefona😁😁

Bari hamama falan da götürseydin, kese attırsaydın😂 🤣

Çin'de başlayıp dünyaya yayılan koronavirüsle ilgili sağlık uzmanalarından gelen korkutan uyarıdır. Malum hastalık dünya genelinde 3 binden fazla insanın ölümüne neden oldu ve 50'yi aşkın ülkede görüldü. Türkiye'de henüz tespit edilmiş bir vaka yok ancak tüm komşularımızda çıktığına göre bizde de görülmesi yakındır. Belki de çoktan vardır ama duyulmadı.

Koronavirüsün akıllı telefonlarla alakasına gelirsek, yapılan araştırmalarda bu virüsün bir hafta boyunca düz yüzeyde gizlenebildiği tespit edilmiş. Yani siz ellerinizi yıkadığınızı düşünüp korunduğunuzu sanabilirsiniz ama eğer akıllı telefonunuza virüs sirayet etmişse dokunmatik ekrana el sürüp yüzünüze de bulaştırabilirsiniz demektir.

Southampton Üniversitesi'nde çevre sağlığı profesörü William Keevil, akıllı telefon ekranlarının yapıldığı cam gibi yüzeylerin virüslerin gelişmesi için oldukça ideal bir ortam sunduğunu, bu nedenle akıllı telefon ekranlarının günde en az 2 kere temizlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Hadi kendi ellerimizin temizliğine emin olabiliriz de ya başkalarının? O yüzden telefonu başkalarıyla paylaşmamak lazım. Ya da başkasının telefonuna dokunmak da sakıncalı olabilir.

Bir de telefonla şu sıralar fazla haşır neşir olmamakta fayda var. Akıllı telefondan dizi ve film izleyenler, gereğinden fazla zaman harcayanlar kendilerine dikkat etsin, benden söylemesi.

İdlib'de şehit düşen Piyade Teğmen Bayram Olgun'un memleketi Konya’da düzenlenen cenaze töreninde yaşanan saygısızlıktır. Cenazeye katılan bölge halkı acıyı paylaşmak yerine ellerindeki telefonlarla fotoğraf ve video çekip paylaşıyor. İnsanlığımızı kaybettiğimizin resmi bu kare.

Eğer gerçekten acılı ve üzgün olsalar orada telefona sarılmak akıllarına gelmezdi. Ama tabii amaç sosyal medyada kendini göstermek, beğeni almak, şehit cenazesine katıldığını insanların gözüne sokmak olduğu için bu anı fırsat biliyorlar. 

Bu tiplerin bir başka versiyonu da, haber yapmak için televizyon kanallarının kameralarında yer almaya çalışan kitledir.

Google'ın bünyesinde bulunan popüler video paylaşım platformu YouTube'un şeffaflık raporunda geçen bilgidir.

Söz konusu rapora göre, YouTube geride kalan 2019 yılının ekim ve aralık ayları arasında, topluluk kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 5,8 milyon videoyu yayından kaldırılmış.

Ayrıca bu dönemde 2 milyona yakın kanal da kapatılmış. Bu kanalların genel olarak spam, dolandırıcılık veya yanlış yönlendiren içeriklere ev sahipliği yaptığına dikkat çekiliyor raporda.

Yine rapora göre; silinen videoların yüzde 52'sini spam, dolandırıcılık ve yanlış yönlendirici videolar oluşturuyor. 

Çocukların güvenliği nedeniyle silinen videoların oranı ise yüzde 15,8. Hem de bu videoların yüzde 64.7'si herhangi bir görüntüleme almadan silinmiş. Kimse izlememiş yani.

Doğrusu Youtube'un bu denetleyici politikasını destekliyorum. Günümüzde artık yaşı 18 yaşın altında olan çocuklarımız da telefon, bilgisayar sahibi. Yeni nesil özellikle youtube'da oldukça fazla zaman geçiriyor. Ve buradaki içeriklerin kontrolü şart. Ama maalesef onları olumsuz etkileyecek hâlâ on binlerce video var. 

Medya Takip Merkezi'nin (MTM) 17-23 Şubat 2020 tarihleri arasında 15 televizyon kanalı üzerinden yaptığı reklam ölçümlemesine göre ortaya çıkan tablodur.

Adet bazında en fazla reklamı veren marka Evkur AVM oldu. Firmanın yayınlanan bin 681 reklamı var. İkinci sırada 825 reklamla GSM firması Turkcell var.

Koçak Gold ise 648 reklamla üçüncü sırada.

Milleti para harcamaya mı teşvik ediyorlar anlamadım. Evkurdan çeyizini diz, Turkcell'den yeni çıkan telefonları al, Koçak'tan tek taşını takını al, Subliminal mesaj var bence.

Süre kategorisinde ise GSM firmalarının rekabeti söz konusu. İlk sırada Turkcell var. Firmanın reklamları televizyonda 29 bin 469 saniye döndü. Rakibi Türk Telekom'un reklamları 10 bin 947 saniye sürdü. Evkur reklamlarının toplam süresi ise 11 bin 315 saniye.

Fotoğraflarına shop uygulayan Beyonce'nin gerçek yüzüdür.

Beyonce ve Jay Z, verecekleri parti için davetiye olarak Rolex saat göndermişti. Bu partide basının çektiği fotoğraflar direkt yayınlanınca o da Instagram hesabında yaptığı paylaşımla sevenlerini hayrete düşürdü. İki fotoğrafın arasında dağlar kadar fark var. Beyonce'nin photoshop'a abandığını bariz ortaya sermiş bu fotoğraf.😱😱

Bu olayın ardından dünyaca ünlü Beyonce'nin katıldığı Kobe Bryant'ın anma töreninde özel performansı ile sahne aldı. Orada fotoğraflarını çeken ajanslara yasak getirmiş ve ihtarname çekmiş. Sadece kendi koyacağı ya da çektirdiği fotoğrafların yayınlanmasını istiyormuş.

Bu kadar bedenine takıntılı olduğunu bilmiyorduk. Ajansalar çekmese cep telefonundan çeken hayranları çıkacak illa. Bence bu kadar agresif olacağına gırtlağını tutsan ve spor yapsan azıcık, daha mutlu olursun baby.

Ayrıca sen Beyonce'sin aptallık etme kendine gel, bırak bu Kardashian ailesi gibi davranmayı.😉

Ülkece durumumuzu özetleyen tiktok videosudur. Lüx restoranlar, sosyal medya için gösterişli yemek sunumları, son model İphone... 

Uzaktan bakınca her şey çok güzel, videoyu çeken CEO falan sanırısn ama ayrıntıyı kaçırırsan tabii.

Masada telefonun yanında ne duruyor?  İstanbulkart 😂

Kardeşim sen oradan oraya gitmek için bile taksi yerine otobüs kullanan adamsın, bu ne şatafat merakı! Havan kime aslanım?

Hayır kimsenin durumuna laf etmiyoruz ama bu kadar havalı görünmek istiyorsan o İstanbulkartı masaya bırakma bari, ayıptır.

Üsküdar'da ihtiyaç sahipleri için konulan giysi kumbarasındaki elbiseleri ve ayakkabıları gönül rahatlığıyla hacılayan bir kadının, kimse görmedi diye düşünürken bir yurttaşın cep telefonuna yakalandığı andır. Yöntemi de bayağı sıra dışıymış. Kumbaranın daracık kapağından içeri çocuğunu soktu. Çocuk tek tek dışarı yolladı eşyaları. En son da kendisi çıktı. Sonra kadın çuvalı sırtlayıp götürdü.

Teknolojinin, sosyal medyanın bu kadar yaygınlaştığı bir devirde artık gazetecilik yapmak vatandaşın da işi oldu. Sıradan vatandaşın tanık olduğu olaylar ya sosyal medyada yayılarak ya da kanalların WhatsApp ihbar hatlarına gönderilerek haber haline gelebiliyor.

İstanbul Esenyurt'ta bir okuldaki taciz iddiası için oraya giden ve haber yapmak isterken polisler tarafından göz altına alınan Kanal D Muhabiri Şevval Şirin'in tek suçu muhabir olması mı acaba.

Hayı muhabir bu adı üstünde gelmiş çıkan eylemi haber yapmaya gerçekleri öğrenip okul yönetimine soru sormak istiyor ve polisler tarafından göz altına alınıyor. 

Benim anlamadığım muhabirden ne istiyorsunuz o mu tacizci o mu bu olayı başlatan. 

Kendi başına alıp onu bir odada saatlerce bekletip mahkeme kararı olmadan telefonuna el koyarsan o da hakkını arar senden şikayetci olur bu çok normal.

Kalkıp kendini savunmak için de iki polisin bir kadın muhabir tarafından darp edildiğini öne sürüyorsunuz ne gülünç ama dimi. 

Herkes mesleğini uygun şekilde yapsın bir zahmet. 

Polis sen  suçluları al kardeşim bırak muhabir de haberini yapsın engel olma. 

Huge Jackman ve hayranının eğlenceli anlarını barındıran videodur. 

Hugh Jackman'ı sahnede gören hayranı, telefonla Jackman'ı videoya çekerken Hugh Jackman'ın samimi tavırlarıyla karşılaştır ve kafayı yer.

Gerçekten hoş bir video olmuş. Hugh Jackman canı yakın bir adam olduğunu katıldığı her programda gösteriyor zaten. Hayranına göstermiş olduğu bu samimi tavır halkın gözünde kendisini yüceltirken, hayranına da unutulmaz bir an yaşatmış. Teşekkürler Wolverine

.

Bepanthol'un yeni marka yüzü Aslı Enver’in de rol aldığı Babil dizisiyle yaptığı iş birliğidir. 

Türkiye’de ilk kez bir televizyon dizisinin dijital dünyaya uyarlanan mobil bölümünü yayınlayarak ilke imza attı. Yeni marka yüzü Aslı Enver’in de rol aldığı Babil dizisiyle bir iş birliği yaparak, sadece dijital kanallarda yayınlanmak üzere bir bölüm hazırladı.

Dizinin 7 Şubat Cuma akşamı Star TV’de yayınlanan 4. bölümündeki bir sahnede, ekranda buzlanmış olarak görünen bir not yer aldı. Bu nottaki telefon numarası, başta Aslı Enver olmak üzere, çeşitli sosyal medya influencer’ları tarafından “#Babilinnumarasi” hashtag’iyle sosyal medya hesaplarında paylaşıldı.

Hafta sonu boyunca numarayı kaydederek WhatsApp’tan mesaj atanlara, Bepanthol’ün yeni reklam kampanyası olan “Her gün yeniden, her gün yenilen” sloganındaki “yeniden” kelimesinin gizli kod olduğu söylendi. Bu kodu mesajlaşma sırasında yazan kişilere, 2 gün boyunca dizideki Ayşe (Aslı Enver) karakterinin sırrı ile ilgili ipuçları gönderildi.

Cumartesi akşamı ise, Türkiye’de ilk defa bir televizyon dizisinin tamamen dijital mecralara uyarlanmış 2 dakikalık mobile özel bölümü, WhatsApp ve Instagram üzerinden binlerce kullanıcıyla paylaşıldı ve dizi senaryosundaki bir gizemin açıklanması için ilk adım atıldı.

Türkiye’de ilk kez bir televizyon dizisi ile dijital bir iş birliği gerçekleştiren Bepanthol, “Babil’in numarası” üzerinden milyonlarca WhatsApp mesajı aldı. Proje Twitter’da da dikkat çekti ve #Babilinnumarasi hashtag’iyle yapılan paylaşımlar trend topic oldu. Bepanthol’ün yeni reklam kampanyası kapsamındaki bu proje, geleneksel bir iletişim mecrası televizyonla, Whatsapp, Instagram ve Twitter gibi farklı dijital mecraların entegre olduğu ilk kampanya olarak nitelendiriliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin boykot ettiği haber kanalı CNN Türk'teki Tarafsız Bölge programının sunucusu Ahmet Hakan'ın programını izleyen bir CHP'li vekile yaptığı şakadır. 

Program sırasında CHP'li bir vekil, tartışılan konuyla alakalı görüşünü WhatsApp'tan mesaj olarak Ahmet Hakan'a iletmiş. Hakan konuyu Hürriyet'teki köşesinde şöyle anlatıyor:

GEÇEN akşam CNN Türk’te Tarafsız Bölge’deyiz.

 Telefonuma WhatsApp’tan bir mesaj geldi.

Baktım mesaj CHP’li bir milletvekilinden gelmiş.

Milletvekili, o anda Tarafsız Bölge’de tartışılan bir konuyla ilgili kendi görüşünü belirtiyor. “O iş öyle değil şöyle” diye açıklık getirmeye çalışıyor.

Programdayım falan demeden hemen hızla şu mesajı yazıp gönderdim CHP’li milletvekiline:

“Boykot var... Alooo! Size yasak bizi izlemek... İhbar ederim ha!!!!”

Adı bende saklı CHP milletvekili, bir “gülücük işareti”yle hızla uzaklaştı WhatsApp’tan.

Yazının devamı için (bkz.)

Son yıllarda her nekadar büyük kentlerimize kar yağmasa bile Türkiye özellikle doğuya doğru gidildikçe çetin kış şartlarının ve yoğun kar yağışının hiç eksik olmadığı cennet gibi bir vatan.

Sahillerin kentlerin plajları varsa Doğu'nun da çetin geçen kışları var. İmkanlar yeterli olmasada çocuklar kış boyunca gönüllerince 15 dereceyi geçen her yerde gönüllerince kayıyor bu şimdi de böyle geçmişte de böyleydi.

Örnek mi işte geçmişin minik kızı bugünün teyzesi ablamız yoğun karı görünce dayanamayaıp gönlünce kaymış yol ortasında. Ki çocukluğunda da böyle kayıyordu. Ama tek bir farkla artık tuhaf bir şekilde kayak bir teyzeyi gören cep telefonuna davranıp. Allah yarattı demeden videoyu cekip sosyal medyaya yüklüyor. Teyze kızacak belki ama bize de izlemek ve gülmekten başka çare kalmıyor.

Harun adlı bir amca başağrısı şikayetiyle doktora gitmiş, doktor da adama film, röntgen vb. ne var ne yok yaptırmış ve bir şey yok demiş. Amca eve gelmiş ama kendi deyimiyle "baştan ayak parmaklarına kadar" ağrı hala devam ediyor.

Eee ağrı varsa bir çözüm üretmeli o da almış kumandayı açmış bir dini kanal, aramış canlı yayını toğtorlar bir şey bılemiyyyy acaba ağrılarımın nedeni nazar olabilir mi demiş.

Canlı yayındaki nazar uzamnı da beklersiniz ki telefonadaki adama şey desin "dürzü doktora gitmişsin bir şey yok denmiş daha neyi arıyorsun" ama yok bunu demek yerine adama yardımcı olmaya kalkmış aklınca ve "uygulamasını yapalım deneyelim hemen" demiş ve işte o dakikadan itibaren de canlı yayında nazar tespit seansı başlamış.

Gören de nazar esxpertizi sanacak pezvnk'i :)