Türk toplumunun tarihi kahramanlara duyduğu saygı ve bunların manevi şahsiyetlerini yaşatma onurlarına leke getirmeme konusu bugün de çok canlı bir şekilde yaşıyor elbet. Ama kabul etmek gerekir ki geçmişte bu durum çok daha fazla yaşatılıyordu. Hatta gereğinden fazla bile denilebilir.

Şimdi hemen "ne demek gereğinden fazla kardeşim, korumayalım mı" dediğinizi duyar gibiyim. Elbetteki koruyalım ama bunu tarihi bir karakteri çok daha bilinir kılacak ve göz önüne getirecek ve belki de sevdirecek bir filmin çekilmesine de mani olmayacak düzeyde yapmak lazım.

Bunu da ben demiyorum, yıllarını sinemaya adamız Yeşilçam efsanesi Kadir İnanır diyor ve gerekçe olarak da geçmişte yaşadığı acı bir tecrübeyi gösteriyor.


İşte Kadir İnanır'ın kendi anlatımıyla Erzurum'da Nene Hatun filmini çekerken yaşadığı zorluk ve baskı:

"Biz 1970’li yıllarda Erzurum’da Nene Hatun’un hayatını anlatan bir film yapacaktık. Benim de sinemaya başladığım ilk yıllardı. Hazırlandık filme. ’Pazar Dergisi’ diye bir dergi vardı. O günkü anlayışımıza göre çıplak fotoğralar basan, magazinsel bir dergiydi. Biz de konuladığımız hikayeye göre, Nene Hatun kocasını askere gönderirken gerdek gecesi çekiyorduk. Böyle yanyana Türkan Şaroy ile birbirimize bakarken bir gerdek sahnesi çektik. Dergi de o fotoğrafı, ’Milli Kahraman’ın gerdek sahnesi filme alındı’ diye yayınladı. O yıllarda İstanbul ’da okuyan Erzurumlu üniversiteli talebelerin kurduğu dernekler ’Hayır siz bu şartlarda Erzurum’a giremezsiniz’ diye bir kampanya açtılar. Biz de endişe duyduk. Ben o zaman film çekilirken söz sahibi değildim. Şimdiki konumum olsa öyle iki tane derneğin direnişine karşı dururdum. Şimdi ki gücüm olsa o filmi burada çekerdik. Yapımcı da çekindi her halde. Gittik filmi Gerede’de çekdik. Adını da ’Gazi Kadın’ olarak değiştirdik. Çünkü Nene Hatun’a yakışan en güzel isim oydu. O film Türk sinemasının en güçlü, en pahalı filmlerinden biri oldu. Zaten tarihi günlerde de zaman zaman televizyon ekranlarına geliyor. Sonra o filme karşı çıkan Erzurumlular seyrettiler. Sanıyorum ki utanmışlardır. Keşke o filmi burada çekseydik daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum. Şimdi birden bire kaç yıl geriye gittim. Şu mekanda çekmek varken, gittik Gerede’de çektik."

İşte o filmden Türkan Şoray'ın canlandırdığı Nene Hatun:

(0) (0)
mrlash 30.12.2019 11:59

kabul etmek gerekir ki cinsellik bir dönem tüm hayat katmanları için bir tabu idi, hele hele bir kadın türk kahramanını sevişirken veya yatakta bir erkek ile göstermek o dönemin toplumu için çok da kabul edilebilir bir şey değil.

(0) (0)
ypsamli 30.12.2019 12:14

Rumuz:
veya
Üyeliğin ile yazmak için giriş yap veya kayıt ol