Televizyon izlemeyi seven Türk halkı sayesinde her geçen gün giderek büyüyen dizi ve film sektörü ne yazık ki çalışma koşulları açısından içler acısı bir durumda.
"Yerli dizi yersiz uzun" sloganıyla geçtiğimiz yıllarda dile getirilen konu can almaya devam ediyor. Yüksek bütçelerin ve haftalık yayın periyodunda dizi ve film yetiştirme telaşında olan sektörde işi üreten set çalışanlarının can güvenli kimsenin umurunda değil.
Ölen öldüğüyle kalıyor, yapımcı, yayıncı ve baş roller ceplerini doldururken 3 kuruş ekmek parası kazanacağım diye setlerde hayatlarını yitirenlerin evine ocağına ateş düşüyor. İşte en son ölümlü set kazası olayı lütfen biri veya birileri artık bu gözünü para hırsı kaplamış sektöre bir dur desin!
Gerçekten içler acısı bir durum. Tamam yerli dizi ve filmler son zamanlarda gerçekten çok güzel ve aynı oranda da kazanç sağlıyorlar.
Ama artık set çalışanları da dahil bu gelirin tüm çalışanlara adaletli dağıtılması ve iş güvenliği meselesinin en öncelikli iş olarak görülmesi gerekiyor.
Özel bir yönetmelik çıkmalı, dizi setlerinde iş Güvenliği Uzmanı ambulans bulunmalı, dizi süreleri kısaltılması ve çekimler maksimum gun de 11 saat olmali. Risk analizi yaptırmadan set kurulmama zorunluluğu getirilmeli . Risk analizi olmadan yapılan çalışmada yapımcı direk sorumlu tutulmalı. Zabıta bile seti kapatabilmeli . Bu da bir ruhsatsız çalışma şeklidir.
Yapımcı firmalar
Rastgele Kişi
