Anjel adlı Fransız, bir konakta mürebbiye (dadı, bakıcı) olarak işe alınır. Kısa sürede cazibesiyle konağın sahibinden aşçısına kadar herkesi parmağında oynatmaya başlar…
Filmin sansürlenme sebebi de ilginçtir. Yıl 1919’dur ve İstanbul işgal altındadır. İşgal kuvvetleri komutanı Fransız General Franchet D’Esperey “Bir Fransız kızının, bu şekilde ahlaksızca gösterilemeyeceği, Anjel’in şahsında Fransızların küçük düşürüldüğü” gerekçesiyle filmi yasaklar. Fakat film yasak olmasına rağmen gizlice gösterilir ve büyük ilgi görür.
Bir Fransız yosması olan Anjel (Mme Kaletia), sevgilisi Maksim'le (Veruti) Paris'ten İstanbul'a gelir. Otel odasında Anjel'i başka bir erkekle suç üstü yakalayan Maksim onu kovar.
Anjel'e çılgınca aşık olan Şemsi Bey (Raşit Rıza Samako), bir gece babası Behri Efendi'yi Anjel'in odasında bulur. Fanteziler fanteziler yani...
Bu Film Genelkurmay Başkanlığı Foto Film Merkezi Komutanlığı arşivlerinde mevcuttur. Genelkurmay Başkanlığı bu filme ait görüntülerin 45 saniyelik bir bölümünü Medya ile paylaşmıştı.
Yirmi beş yaşında ve erkeklerin başını döndürecek bir güzelliğe sahip Anjel, Dehri Efendi’nin büyük oğlunu, kardeşini ve damadını baştan çıkarır. Hatta romanda geleneği temsil eden Dehri Efendi’nin dahi Anjel’in ağına düştüğü görülür.
Romana adını veren kadın kahraman, Türk ailesine mürebbiye olarak kapılanan, ailenin bütün erkeklerini birbirine düşüren düşük ahlaklı bir Fransız yosmasıydır. Bu haliyle 1919'da işgal altındaki İstanbul'da bu roman ve film bilinçli ya da bilinçsiz, bir protesto özelliği kazanıyordu.